Önce masamın üstünü temizleyerek başlayalım. Not kağıtları, makbuzlar, faturalar, slipler, fişler, gazete kupürleri, dergi sayfaları, kalemler, not defterleri, ajandalar, kitaplar, dökümanlar... Çarşı pazar ortalık; karman çorman... Epey zamanımı alacak herşeyi olması gereken yere kaldırmak... Bir de niye burada bilmiyorum ama eldivenlerim de monitörün önünde... Deodorant şişesi, kitap ayracı, bluetooth kulaklık ve adaptörü, yılbaşından kalma, kısmetsiz piyango biletleri... Bir adet eski telefon defteri; dur bakalım kimlerin numaraları varmış (gitti mi sana yarım saat...)
Sıra kitaplıkta, okunmuşlar, okunacaklar, ihtimal dahilindekiler, bir daha kapağı bile açılmayacaklar, romanlar, teknik kitaplar, dergiler, sözlükler ayrılacak, dvd' ler, vcd' ler tasniflenecek... Filmler, belgeseller, programlar, oyunlar, arşiv için olanlar... Kimi kutulara, kimi tavan arasına, kimi çöpe... Kitaplar değil ama, onları verecek birileri bulunur elbet... Kitap aralarında unutulmuş notlar, kalemler, bitmiş piller, tükenmiş bir tükenmez kalem... Hemen çöpe... aaa, kaybettiğim kulaklığım, kitapların arkasında kalmış... Akbilim de buradaymış...
Gözlük kaplarım, büyüteç, cetveller, ataç kutusu, zımba ve delgeç... ambalajı açılmış ve hükmünü kaybetmiş bir ağrı kesici... kimbilir hangi dayanılmaz geceden kaldı, içmeye bile mecalim kalmamış belli ki, atmışım rafa kalmış...
Çekmecelerde dağılmış epey... Boş sigara paketi, çakmak, boş zarflar, birkaç fatura, gönderilmemiş birkaç mektup... Neyse sonra okurum, yine saatlerimi alacak, o anlara döneceğim... gerek var mı? yok... nasıl olsa gönderileceği kişiler de o anlara kıymet vermiyormuş zaten, öğrendik... yırt yırt yırt... midem bulanıyor bazı gerçekleri hatırladıkça...
Temizlik şart... Masadan, odadan, evden, dahası zihinden atılması gereken o kadar çok gerçek var ki... Yalanlar, oyunlar, aldatılmışlıklar, kandırılmışlıklar...
Ne diyorduk; makbuzlar, not kağıtları... hah, kitaplar... şunu nereye koyayım... burası iyi... bu neymiş ?...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Her fikir önemlidir...