27 Temmuz 2007

Sende bir kitap oku...

Sesli Kitap Gönüllüleri isimli grup, ""Engeller kaldırılabilir. Özürlülerin önünde engel olmayı reddediyorum" diyenler; kitaplar artık konuşuyor." sloganıyla bir çalışma yürütüyor. Siteden indirebileceğiniz bir program yardımıyla eğer bilgisayarınızda kayıt yapmanıza imkan verecek bir mikrofonunuz varsa, bir kitabı okuyup kaydediyor, bu organizasyona ulaştırıyorsunuz ve böylece bu kayıtlar Görme Özürlüler Bölümü olan kütüphanelere ulaştırılıyor...

Mail gruplarına üye olup çalışmaları takip edebilir, daha önce kaydı yapılmış kitapların ve devam eden projelerin listesine ulaşabilirsiniz...

Tamamen gönüllülük esasına göre çalışıyorlar. Hepimiz elimizden geldiğince duyuralım ki, doğrudan faydamız olmasa bile yardımcı olabilecek birilerini haberdar edebiliriz...

http://www.seslikitapgonulluleri.com/

23 Temmuz 2007

Seçim Sonuçları

Kendi adıma çok şaşırmamakla birlikte hayal kırıklığı içindeyim. Sadece görünene bakıp da oy kullananların yarattıkları bir tabloyla karşı karşıyayız.

Daha önceki seçim propagandalarında da aynı vaatleri veren fakat bunların hiçbirini yerine getirmeyen bir partiyi seçtik bir elden, tebrikler...

Milletvekili dokunulmazlıkları kaldırılacaktı, AKP kadrosunun bir sürü soruşturması var diye kaldırılmadı, kimse de ses etmedi, şimdi de aynı vaatler havalarda uçuşuyor...

Ekonomi düzelecek denmişti, cumhuriyet tarihinin en büyük devaülasyonu 2005' de yaşandı, halkı "0' ları eksilttik, ekonomi düzeldi..." diye kandırıyorlar... 20 Milyon en büyük banknot iken, 50 ve 100 YTL tedavüle girdi, devaülasyonun boyutu büyük ama farkına varılmadı; herkes eksilen sıfırların derdine düşmüştü...

Skandallar, rejim karşıtı söylemler, iktidar döneminde Türk halkının zayıf hafızasına kurban gitti... Kadroların geçmişi nedense hep boşverildi...

Yabancı sermaye çekilecek dendi ama sadece hazırdaki tesisler satıldı. Ne yeni tesis var ortada, ne de istihdam sağlandı... Gelen paraların ne yapıldığı hakkında kimsenin bilgisi yok. Dış ve iç borçlar yerinde sayıyor ama ekonomik göstergeler düşük diye herkes bayram ediyor... Tutarsızlıklar gözardı ediliyor...

Şimdi ise buyrun bakalım, yaşanmış olayların hepsini ve tahminen çok daha fazlasını yaşamaya hazır olalım...

Bir de imkanı olduğu halde oy kullanmayan ya da bilinçli şekilde geçersiz oy kullananlar var ki, hiç kusura bakmasınlar onları da "içi boş çuval" ilan ediyorum. Elinizdeki en büyük demokratik kozunuzu da bu şekilde ziyan ettiniz, zihniyetinize de turp suyu...

20 Temmuz 2007

Seçim öncesi son çabalar

Şeçime birkaç gün kala partiler propaganda faaliyetlerine devam ederken, miting alanlarında ve meydanlarda protestolar sürüyor, kirli çamaşırlar ortaya dökülmeye çalışılıyor, polemikler yaratılıyor...

Şimdiye kadar ülkeye ve ekonomiye zarar verecek yüzlerce icraat ortaya dökülmüş olmasına rağmen hala daha politikacılar bu vatana hayatlarını adamış havasındalar... Vatandaş tepki vermeye kalkınca azar işitiyor, böyle bir terbiyesizlik meşru müdafa olarak tanımlanabiliyor.

İktidar adı altında teröristbaşına "sayın" diyebilen, "Diyarbakır' a kadar gireriz..." diyebilecek kadar haddini aşacak cesareti bulan birini muhatap alıp, davet eden, bütün dünyanın terörist kabul ettiği El-Kadı' ya kefil olan, El-Kadı hakkında rapor hazırladı diye bürokratları görevden alan, Kuzey Irak' a girmemek şartıyla ABD ile 1 milyar dolarlık anlaşma imzalayabilecek kadar basiretsiz bir zihniyetten bahsediyoruz...

Kimileri "yeni ekonomik modeller yarattım, ülkeyi kurtaracağım" diyor, kimileri sağlıklı hesap kitap yapmadan uçuk vaadlerde bulunuyor...

Bu zamana kadar yapılamamış bütün faaliyetler son bir aya sıkıştırıldı, her tarafta yol ve çevre çalışmaları, inşaatlar var.

Hakkımız da hayırlısı diyeceğim ama, etrafımda birçok insanın hala daha at gözlükleriyle dolaştığını da gördükçe umudum kalmıyor...

12 Temmuz 2007

R10.Net' de SEO yarışması

R10.Net tarafından düzenlenen bir SEO yarışması başlamış. Geç de olsa haberim oldu benimde.

Amaç olarak güzel, forum müdavimi tasarımcı arkadaşların SEO konusundaki yeteneklerini sınamak ve çabalarını ödüllendirmek amaçlanmış. Şahsen pek iddiam olmamakla beraber bende şansımı denemek istedim. İtiraf edeyim ödüller çok cazip... Sponsor firmalar ve ödülleri iştah açıcı...

1. (Birinciye) >> Trp.Com.Tr`den 1000$ HaberOdasi.Com`dan 1000 Tumlab.com 500$ nakit para ödülü
2.(İkinciye) >> SonDakikaci.Com`dan HP NX 7300 Laptop + ringofon 500$ nakit para ödülü
3. ( Üçüncüye) >> AdayimTv.Com`dan PlayStation 3

İlk 3`e giren yarışmacılara HaberOdasi.Com`a ait 400 sitede , 32 Radyo kanalında , 16 Tv Kanalında 1 ay boyunca reklam verme imkanı.

NeyinPesindesin.Com`dan 6 boyunca kullanabileceği özel üyelik .

R10.Net`den 1 aylık Text reklam verebilme imkanı.
Sitelerinde kullanabileceği 2007 SEO Şampiyonu ifadesi yer alan Logo.

Kazanabilmek için de, "www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması" cümlesi ile Google aramalarında ilk 3' e girmek gerekiyor. Sonuçlar Google indexlerine göre belirleneceği için hile yapma şansı da yok. Herkesten kaçar ama Google' dan kaçmaz..

Katılanlara bol şans, haydi bakalım...

Türkçe Blog Arama Motoru - Hemenmi ?

Malumunuz blogların popülerliği gitgide artıyor ve başlıbaşına bir akım halini aldı. Hatta önemli organizasyonlarda habercilerle birlikte bazı blog yazarlarının da çağrıldıklarına şahit olduk.
Bu akım içerisinde Türkçe içerikli çok başarılı bloglar da mevcut... Bunlar arasında kaybolmamak için de sadece Türkçe bloglarda arama yapan bir servis var...

www.hemenmi.com

Yaratıcı bir girişim; tavsiyemdir...

11 Temmuz 2007

Webmaster' cıklar...

Bir süredir web tabanlı işler ile geçinmeye çalışıyorum, uzun zamandır amatör olarak zaten bu konuda çalışmalarım oluyordu, çalıştığım firmalar için birşeyler yapmıştım ama son dönemde bir şekilde bu yönde bir kariyer oluşturmaya çalışıyorum. Gecemi gündüzüme katıp birşeyler öğrenmek için uğraşıyorum.

Bu arada şahit olduklarım, bu sektörün eskileri için, başarılı şahıs ve firmaları için de üzücü. Yıllarca bu sektöre emek vermiş insanların öyle komik rakipleri varki, şaşarsınız...

Template' ler ile, sağdan soldan çalma içerik ile site yapıp, piyasayı baltalayanları biliyorduk ama ücretsiz sunuculara site yapıp, bir de ücretsiz e-mail adresi ayarladıktan sonra "al abi sana site yaptım, ver 50-100 neyse..." diyenler de çıktı... Bu işin bu kadar ucuzlayacağını düşünmemiştim hiç...

Doğal olarak siz de çıkıp olaya en başta "proje" adıyla baktığınızdan daha ilk adımda kaybediyorsunuz.

Bugün bir müşterime verdiğim teklif için aradım, konuşma sırasında "proje" kelimesini kullanınca karşımdaki kişi bana "ne projesi canım, üç-beş sayfa birşey yapacağız alt tarafı, bunun neresi proje olacak ?" dediğinde birkaç saniye cevap veremedim... Yapılması düşünülen iş en azından 35 sayfalık, güncellenebilir bir ürün kataloğu içeriyor. Diğer kurumsal sayfaları saymıyorum bile. Mevcut sitenin berbat durumdaki görselleri tamamen elden geçirilecek ve site tam olarak, HTML şablon da dahil baştan oluşturulacak ama bunun adı proje olmayacak. Sonuç olarak bir pazarlık stratejisi olarak aldım bu tavrını ama fiyatı beğendiremedim. Daha ucuza yapan da varmış... Sağlık olsun...

Birkaç ay sonra hazır şablonlardan biriyle yapılmış, benzeri en azından 50-60 yerde bulunabilecek tasarımdaki sitelerinin içini sağdan soldan çalma içerik ve işlenmemiş ürün resimleriyle ve tamamı statik bir altyapı ile oluşturacak birine, 200-250 YTL' ye işi vereceklerdir.

Hayırlı işler... Bizler de sektöre profesyonellik getirmek için çabalamaya devam edelim...

10 Temmuz 2007

Gökyüzüne Yasaklı Çocuklar

Gökyüzüne yasaklı çocuklarız biz. Kafamızı kaldırıp baktığımızda gökyüzüne, dikenli teller var her yanda. Gökyüzünü görmemiz bile o kadar zor ki... Hele uçmak o uçsuz bucaksız tarlalarında tanrıların... Açın yolları; biz geliyoruz...

Kim destek verdi sanki bize ?. Ne yaptıysak kendimiz yaptıkta geldik bu uçurumun kenarına. Intihar heyecanını kendimiz buldukta tattık. Sonra kendimiz kurtardık kendimizi ölmekten; hayatta kaldık. Tutturmadık bir süre elimizi. Kendimiz kalkarız sandık ayağa. Olmadı, dost olmayı öğrendik sonra. Sığınmayi öğrendik. Limanlara ulaşan rotalar çizdik kendimize. Yolu ezberlemiştik nasıl olsa. Savaşacaksak, yalnız kalmayacaktık. Hiç yenilmezdik biz... Biz var ya biz...

Dostuklar vardı eskiden; ayakta tutardı hepimizi. Ellerim hiç boşlukta kalmamıştı. Gittiler sonra. Belki de buna alışmış olduğumdandır, sonraları çok boşlukta hissettim kendimi. Gidecek yer, yapacak iş kalmamış da hayatın sonu gelmi gibi olurdu kimi zamanlarda. Sonra söyledi biri bana; doğduktan ölene kadar yalnızsın diye...

Yalnız olmaya aşık oldum sonraları. Kendimi sevdim; ellerimi, aynadaki yüzümü... Farkettim ki bir ben aldatmam kendimi. Bir ben yalan söylemem aynada gözlerimin içine baka baka. Zaman geçti, onu da öğrendim. Öğrendik hepimiz maske imalat tekniklerini, bir sürü maske yaptık kendimize. Renk renk, çeşit çeşit. Canımız hangisini isterse onu kullanıyoruz şimdi. Velhasıl kendimize yalan söylemeyi de öğrendik.

İyi halt ettik...

2001 / İstanbul

Çocukluğumun geçtiği mahallede...

Çocukluğumun geçtiği mahallede aşı boyalı evler olmadı hiç. Rengarenk, bir sürü gecekondu vardı. Ben, onların zorluk içinde yaşayan şartlara direnip ayakta kalmaya çalışan insanlar olduklarını sanmıştım.

Birçok yerde böyle ama bu mahallede farklı olan birşeyler vardı. Geç anladım.

Birkaç senede gecekondular gidip yerine lüks apartmanlar gelmeye başladı. Parasızlıktan fakirlikten plastik terliklerle dolaşan insanlar, yepyeni arabalar almaya başladılar. Oturduğumuz bina sokakta tekti, sonradan en ufak olan bina oldu.

Beni ve ailemi hayranlıkla seyreden, yanımıza yanaşmaktan çekinen, tanıdıkça dost olan o insanlar, bizi beğenmez oldu. Artık konuşmuyor, sadece küçümser gülücükler atıyorlardı kafamıza...

En çok kafamı bulandıran da bu insanların kendi aralarındaki muhabbetleri sırasında söyledikleri cümleydi...

"Haram bize yarıyo..."

Neyseki kabus bitti. Böyle iğrençliklerle içiçe değilim artık. Yeni bir mahalledeyim. Yeni insanlar var. Bakalım burada ne iğrençlikler çıkacak karşıma...

2000 / İstanbul

7 Temmuz 2007

K6 Rulez 4ever

24 Şubat 2001' di yanlış hatırlamıyorsam, bizim "eski kemancı" ya da "köprüaltı" dediğimiz Kemancı kapatılmıştı... O zaman böyle birşey yazmışım...

--------------------------------------------

Bugün benim için önemli bir gün. K6 Keman kapandı... Bir tarih sayfasını daha koparıp attılar... Hepimizin başı sağolsun...

İnsanların bu kadar kaynaştıkları bir mekanın daha açılması sanırım epey zaman alacak...

Birgün yine karşılaşırız dostlar...

K6 Rulez 4ever

Dostluğun Kıymeti

Dostlara yardımcı olmaya çalışmak güzel tabii ama bazen yardımcı olmaya çalışırken ben ihtiyaç duyuyorum yardıma...

O seçilmiş, o güzel insanlar için birşeyler yapmak mutlu ediyor beni. Çoğumuz içinde böyledir eminim. Benimde var böyle dostlarım. En başta sevdiğim insan... Sıkıntıya düştüğüm, bazı savaşlardan kurtulamadığım anlarda hep yanımda.

Sevdiklerinizin kıymetini bilin. Kaybettiğinizde farkedince onlara ne kadar ihtiyaç duyduğunuzu, hiç anlamı kalmıyor.

Hayat kavgası içinde sevdiklerinizi hatrlamak için, onlara güzel birşeyler verebilmek için özel günleri beklemeyelim dostlar. Hemen, bugün, en azından bir güzel söz söyleyin onlara. Kart atın, mail gönderin, çiçek yollayın, hiç farketmez. Sadece onları unutmadığınızı belli edin yeter...

Geçip Giden Zamanlar

Çoğu kimse farkında değil hala. Birçok insan yıllarca haykırdı, yıllar geçiyor, ömür bitiyor dediler kimse dinlemedi.

Boşuna kırıyoruz birbirimizi dostlar... Kaybettiklerimizin farkına varamıyoruz... Zaman avuçlarınızın içinden kaçıp giderken ve sizde onun peşinden koşarken, o sizi çıkmaz sokaklara sürüklüyor. Farkına varamadınız mı hala ? Hayat bizlerle oyun oynuyor. Kuralları o koyuyor, biz boyun eğiyoruz !... Kaçınız denedi bir kere olsun hayata başkaldırmayı ? Hiç düşündünüz mü birgün bile olsa sadece kendi istediklerinizi yapsanız, ne kadar huzurlu olacaksınız ?!... Belki sevdiklerinize kulak verseniz onlarıda mutlu edeceksiniz değil mi ?...

Haydi vakit kaybetmeden kendiniz için ya da sevdikleriniz için... Birazcık da olsa zamanın peşinden koşmak vazgeçin... Unutun yarının vadettiklerini ve bugünü yaşayın. Nefes alabiliyor olmanın tadına varın... Huzuru ve sevgiyi, diğer gerçek insanlarla paylaşın... Dostlarınıza elinizi uzatın...

Düşler

Eskiden hayal kurma şansımız vardı...

Artık o da yasak...



--------------------

Yorgun duslerimiz vardı bizim.

Bir bir vurdular hepsini...

Hiç kanamadı, çünkü,

Zaten hiç yaşamamışlardı



Anlarım

Sus, konuşma; yorgunum.

Anlatmaya çalışma; ben biliyorum...

Sadece gel

Öyle yada böyle

Nasıl istersen

Sakın konuşma ama

Gözlerinin sesini bastırmasın

Bak yeter; ben anlarım.

Resim

Ben aslında komik biriyim galiba. Çok şey için, çok zaman kaybediyorum. Hayatımın anahtar anlarını minik kağıt parçalarına not alıp, sonrada insanlara bu şekilde anlatmaya çalışıyorum savaşımı, yalnızlığımı, kalabalığımı, aşkımı...

Halbuki çok daha kolay bir yolu varmış, yeni farkettim;

Yapıştırıcam bir resmini senin, bir boş sayfanın ortasına ve göstericem her sorana...

Anlayana...

-1998-

Susarım

Yorgun bir gece
Yalnızlığın denklemi
Seslerin ötesinde
Sensizliğin tam içinde
Yok olan bir senliğin
Hiç olan bir benliğin
Olmayışının haykırışı dilimde
Zaten yoktu
Söyleyemiyorum
Susuyorum.

Tren

Trende iki adamla saatlerce konuştuk. Onlar bana siyaseti anlattılar, bende dinledim. Bana dinden bahsettiler sustum. Seni anlatmak isterdim; zavallı beyinlerde kirletmek istemedim.

Bana "Gençsin, hayatı tanımazsın" dediler. Kendilerince haklıydılar.

Ben hayata aşığım diyemedim; anlamazdı onlar.

Seni hiç görmedilerki...



Temmuz 98 / 03:15

Yol

Kızıl bir şafak söküyor

Demirden taştan

Yollara ve

Ben sana geliyorum

Gözlerim uyku sersemi

Kalbim buruk, yılların yalnızlığıyla

Başka güneşlerin doğduğu

Başka diyarlara gidiyorum

yada sana geliyorum

Kavga

Bugün hayat kavgasını, zorbalığı, zaferi ve yenilgiyi gördüm. En sonunda da korku düştü gözlerimden yere. İstiklal' deydim. Konuşulanları duydum, yukarı baktım. Gökyüzünde kuşlar vardı. Martılar bir güvercini kovaladılar, yakaladılar, daha havadayken parçaladılar. Korktum ya da üzüldüm herneyse, kafamı indirip yürümeye devam ettim.
Tam üç adım sonra önüme düştü güvercinin bedeni; paramparçaydı. Öylece kaldım. Sesim çıkmadı bağırmak istesemde, çünkü çok korktum. Kafamı kaldırıp baktım tekrar yukarı. Martılar birkaç zafer çığlığı atıp dağıldılar. Tekrar baktım güvercine ve devam ettim yürümeye. Biraz sonra çocuklar geçti yanımdan koşarak, güvercinin cesediyle oynuyorlardı.

Korku düştü gözlerimden yere... İSTİKLALDEYDİM

Denemelerim; yeniden

Daha önce ücretsiz bir sunucuda kendi adıma bir site çalışması yapmıştım. Oradaki bazı materyalleri buraya taşıyıp orayı da tasfiye etmeye kadar verdim.

Çalışmalarım hakkında yorumlarınızı da bekliyorum...