25 Aralık 2010

Blogger Domain Erişim Problemi

Bir süredir blogger üzerinde özel domain adı ile yayın yapan bloglara erişilememesi gibi bir sorun vardı. Kendi blogumu iş yoğunluğu sebebiyle ilgilenemediğim için düzeltememiştim. Çözümünü de ancak arayıp bulabildim, henüz böyle bir çözüme ulaşamamış olanlar için de faydalandığım kaynakları paylaşmak istedim...

Öncelikle , R10.Net üzerinde konuşulmuş konu; buradan ulaşabilirsiniz.

Benim domain' im GoDaddy üzerinde idi, onun için de farklı kaynaklardaki bir sürü bilginin en kısa ve anlaşılır özetlenmiş halini vereyim ona da buradan ulaşabilirsiniz.

Yine forum üyelerinden Ahmet Hakan da blogunda çözümden bahsetmiş.

Ayrıca tam detaylı bilgi için de GoDaddy destek sayfalarındaki makaleyi okuyabilirsiniz.

10 Aralık 2010

İlköğretimde Türban

Uzun bir süredir, ülkenin sanki başka hiçbir sorunu kalmamış, herşey güllük gülistanlıkmış gibi türban konusu gündemin her zaman en tepesinde malumunuz... Bir de bu sorunun kendi içinde alt dalları var. Üniversitelerde türban, kamusal hizmetlerde türban vesaire... derken şimdi de ilköğretimde türban konusu çıktı.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu dedi ki "İlkokulda türban sorunu yok. Bunu tartışması havanda su dövmek" (detay haber)

Cumhurbaşkanının eşi Hayrünnisa hanım dedi ki "İlköğretim çağındaki bir öğrenci kendi isteği ile türban takmaz" (detay haber)

25 Kasım 2010

Siemens Key Labeling Tool

Siemens OptiPoint serisi telefonların tuş etiketlemeleri için kullanılan Key Labeling Tool paketine şu linkten ulaşabilirsiniz.

Siemens OptiPoint Key Labeling Tool

Bana her lazım olduğunda nedense bu paketi kaybediyorum. Arayan lazım olan olursa diye linkini şuraya koyayım da nasıl olsa ben de yine arayacağım...

24 Kasım 2010

Rast yine sahnede

Sevgili dostum Ferhat Başer' in vokal yaptığı grubu RAST' ın blog' u açıldı. Konser kayıtlarını ve duyurularını oradan takip etmek mümkün...







Şehrin En iyi Türkçe Pop Partisi Yeniden Taxim Live’da..Hazır olun!

Şehrin En hit ve en iyi; Türkçe Pop konseptli gecesi artık klasikleşmeye aday..Yoğun katılımla gerçekleşen Türkçe Pop Hit Partileri RAST'ın mükemmel performansıyla 27 Kasım Cumartesi yeniden Taxim Live'da,..Bu kez yerinizi önceden ayırtmayı unutmayın..

Zaman
27 Kasım Cumartesi, 21:30 - 28 Kasım, 00:30

Yer
Taxim Live
İstiklal cad.Mis Sokak No:3 (Benetton'un sokagına gırınce soldakı ılk mekan)
Beyoglu, Turkey

Facebook Grubu için

3 Kasım 2010

Adapazarı - Taraklı

Fotoğraf eğitimi alıyorum bir süredir. Tamer Günal gibi bir arkadaşım olması da avantaj elbette... Öğretmeyi de seven ve işine hakim bir insan olunca öğrenecek çok şey çıkıyor.

İşin içine girmeden önce çok kolay bir iş olduğu düşünülebilir. Dünyanın en zor işi değil ama teknik ayrıntıları, ekipmanlar, teknikler... Çok çalışmak lazım...

Ekim ayı başlarında Adapazarının Taraklı ilçesine düzenlenen bir fotoğraf gezisine katılmıştım, orada çektiğim bazı fotoğrafları paylaşmak istedim.

Adapazarı Taraklı hakkında daha fazla bilgiyi Wikipedia' dan alabilirsiniz...

2 Kasım 2010

Trafik Canavarları

İstanbulun trafik problemi başka şehirlerde yaşayanlar tarafından bile biliniyor; malum. Hele bir de için de olduğunuz zaman aslında problemin sebebinin gerçekte nelerden kaynaklandığını görünce insan daha da çok çileden çıkıyor.

İşyerim ve evimin arası uzak sayılır. Firmanın birden fazla noktada şube ve depoları olduğunu da düşünürsek gün içerisinde epey yol yapıyorum. Örneğin geçtiğimiz hafta sonu depo, showroom, ofis, fuar alanı derken aynı gün içerisinde 140 km civarı yol yapmışım. Bu da konumuz olan trafik sıkıntısı ile bütün gün boğuşmak demek... Günlerimin de genelde böyle geçtiğini düşünürsek, neredeyse taksiciler kadar yol yapıyorum.

12 Mayıs 2010

Windows 7 Uyumluluk Sorunlarına Çözüm

Chip' de yayınlanan bir makalede rastladığım bir ayrıntıyı mutlaka paylaşmak gerekiyor.

XP platformu için hazırlanmış özel yazılımların bazılarında Windows 7' nin XP uyumluluk kipi olmasına rağmen sorunlar yaşandığı bilgileri forumlarda, bloglarda tartışılıyor. Bu soruna karşı Microsoft' da ücretsiz bir uygulama geliştirmiş ve bahsi geçen özel yazılımların MSI dosyalarına bir düzenleme yaparak Win7 uyumluluğu sağlanıyor. Üstelik bu işlem de ücretsiz sunuluyor.

Detaylı bilgiyi Chip' in makalesinde bulacaksınız.

19 Nisan 2010

Tahammülsüzlük

İnsanlar bu ülkede artık fikir beyan etmekten, yorum yapmaktan, konuşmaktan, yazmaktan korkar oldu... İçten içe korku dolu bir ülke haline geliyoruz... Böyle bir korkunun adını anmak, sebeplerini bile tartışmak neredeyse yasak...

Demokrasi, çok seslilik, fikir özgürlüğü içi günden güne boşalan kavramlar. Terörist aklına estiği gibi konuşabiliyor, bunun adı ifade özgürlüğü oluyor, ama vatandaş beğenmediği bir icraatı ya da durumu eleştirince başına gelmeyen kalmıyor. Terörist kahraman, halk savaşçısı oluyor, vatandaş terörist ya da  ergenekoncu oluyor...

Bu ülkede başbakanların, cumhurbaşkanlarının karikatürleri de çizildi, kuklaları da yapıldı, şakalara, fıkralara da konu oldular... Ama onlar, en çok kendileri güldüler bunlara, yapanların elini sıktılar, teşekkür ettiler. Şimdilerde nedense bir tahammülsüzlük, bir savunma durumudur almış başını gidiyor... Tabii ki saygısızlık, hakaret, kişisel haklara, özel hayata tecavüz kabul edilebilir şeyler değil ama olay artık özel ekiplerle savcılık kararını ve benzeri prosedürleri beklemeden doğrudan IP ve adres tespitine kadar gitmiş... Savcılığa başvurma işlemi sonraya bırakılmış... Buyrun okuyun... Ama, yorumlarken dikkatli olun haberi; başınıza birşey gelir mazallah, kapınızda polisleri görüverirsiniz...

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/14385146.asp

Yukarıdaki haberin daha detaylı olarak, bahsi geçen teknik ekibin ne şekilde çalıştığı, hangi verileri topladığı bilgilerinin de verilerek detaylandırılmasını dileyeceğim ama korkuyorum, bu seferde bana "niye bu kadar kurcaladın bu konuyu, senin olayın nedir ?" diyecekler...

18 Nisan 2010

Hay sizin aşkınıza...

İlişkilerde şahit olduğum, anlam veremediğim bazı garip durumlar var. Son zamanlarda daha sık görmeye başladığım manasız, garip, ürpertici diyaloglarla karşılaşıyorum. Belki de önceleri pek dikkat etmiyordum, hep oluyordu da ben görmüyordum...

İlişkiler gitgide garipleşmeye başlamış, bunu farkettim. İnsanların birbirlerine saygısı kalmamış.

Kendi istediği şekilde giyinmedi, konuşmadı, davranmadı diye partnerini aşağılayan, bağırıp çağıran, sokak ortasında küfür kıyamet rezil eden adamlar, kadınlar görmeye başladım. İtip kakanlar mı istersiniz, kolundan tutan, boynunu kıstırıp sürükleyenler mi... Bu öküz durum ağırlıklı erkeklerde daha çok görülüyor ya da kadınlar göz önünde pek yapmıyorlar da şahit olmuyorum.

Geçenlerde önümde yürüyen bir çiftin durumuna şaştım kaldım... Boylu poslu yakışıklı bir delikanlı, yanında yine aynı boylarda, alımlı, bakımlı, güzel bir genç hanım... Güzel güzel yürüyorlar...

6 Nisan 2010

WolframAlpha

Arama motoru kavramına yeni bir boyut getiren WolframAlpha' yı mutlaka incelemelisiniz.

http://www.wolframalpha.com

Arama sonuçlarında kelime ya da kelime gruplarına odaklanmak yerine, ilgili kavram ve bilgilerle zenginleştirilmiş detaylı dökümler veriyor.

Kendi örneklerinden birkaçını incelersek daha net anlayabiliriz. d/dx tan^4(x) , alkaline D battery  , phase of venus

İstanbul aramasının sonuçları da güzel bir örnek olacaktır.

16 Mart 2010

Arama Canavarları

Sevgili ziyaretçilerimin siteme ulaşmak için buldukları hoş yöntemleri yorumlamaya devam edelim. Gittikçe enteresan olmaya başladı bu iş :)

Günden güne daha yaratıcı aramalarla dolaşmaya başladı insanlar internette. Bakalım buraya ulaşmadan önce neler sormuşlar insanlar arama motorlarına;

aşkını korumak- Kelin merhemi olsa... 

hafta sonu ne yapsam 9 mart tarihinde - Kusura bakma, cevap için geç kaldım ama sinemaya git mesela, arkadaşlarınla görüş, ne bileyim, yapacak bir sürü şey bulunabilir, bunun cevabını bulmak için internette mi dolaşılır yahu ? 

interneti kapatma - Geçen sefer interneti kapatmanın yollarını aramıştı bir arkadaş, bu da ona isyan etmiş herhalde... 

molotof kokteyl nasıl yapılır - Buyur burdan yak... Ah ben senin bir de IP adresini tespit edebilseydim, karakolda anlatırlardı sana nasıl yapıldığını... 

polislerin bulmaması için ip adresimi nasıl değiştirebilirim - Bu da kesin bir haltlar karıştırdı, şimdi nasıl saklanırımın derdine düşmüş... Memur bey, bakar mısınız ?

Bir de forumum var benim, www.herturlu.net adresinde mukim... Oraya da ulaşıyor insanlar bir şekilde, bakalım neler sormuşlar, neler bulmuşlar...

japon balıgım yüzmüyor - Sen onu bir veterinere götür. Yok eğer yan da yattıysa geçmiş olsun :)

yok bu şehr içre senin vasfettiğin dilber nedîm bir perî-sûret görünmüş bir hayâl olmuş sana - Ha ?

hangi bitki hemoroide iyi gelir - Bitkilerle falan vakit kaybetme kardeşim, nezle değil ki bu nane-limon kaynatıp iç de iyi gelsin... Git doktora efendi gibi...

patlamış mısır faydası - Ben bir tek faydasını biliyorum, kız arkadaşınla film seyrederken patlatırsın, servis edersin, oldukça da etkili olur... valla bak :) elinden iş gelen erkek modeli :P Yanına da bir kola açtın mı mis... Hem de sinema havası... hoş birşey...

bilgisayari nasil ele gecirebilirim - Taksitle bilgisayar satan güzel mağazalar var kardeşim, senin niyetin belli, başkasının bilgisayarına salça olacaksın, ben konuyu değiştireyim... Gel vazgeç...

her kadının içinde küçük kız - Evet evet, var... Hem de inkar etseler de hepsinde...

tiyatro sevmiyorum - Bak bu da enteresan... Ne zararını gördün güzel kardeşim ? Zorla değil tabii de, garip geldi, ne bileyim...

100 dolar kaça bozulur - Bugünkü Merkez Bankası Efektif Satış kurundan hesaplarsak 152.10 TL ediyor ama bence bu arama kelimesiyle verimli sonuç alamayacaksın. Kim uğraşır benim gibi izah eder sana...

1.63 cm boyundaki meltem cumbul babasi - 1,63 olan kim ? babası mı, kendisi mi ? Peki önemli olan boyu mu, işlevi mi ?

bir gurup maganda kız lara taciz ediyor - Vay ahlaksızlar... Karakolu arasana kardeşim böyle bir durum varsa ? Ben mi arayayım, onu mu demek istiyorsun ?

bilgisayarim baska bilgisayardan ele geçti yardim - Bak onu yapan eleman az yukarda yakalandı, merak etme... Hala devam ediyorsa da ücreti mukabili yardımcı oluruz tabi neden olmasın :)

atlarla çevrilen porno filimler - Yuh... O filmlerin hangi noktasıyla ilgileniyorsun peki ? En çok ne ilgini çekiyor ? Tövbe tövbee...

atatürk boş zamanlarını nasıl geçirir - Benim bildiğim, kısacık ömründe yaptığı binlerce işin yanında nasıl olup da vakit bulabiliyormuş anlayamadım ama 13000 civarında da kitap okumuş...

arkadaşımın kız kardeşine tecavüz - Manyak mısın sen be ? Yürü git, sapık... çık blogumdan...

ananasın yaprakları neye yararlıdır - Tuvaletten sonra taş bulamadıysan, alternatif temizlik aracı olabilir... Efendi gibi meyvasını yesene bilader, yaprağını nereden bulacaksın...  :)

adaçayı hamile kalmada yararlı mı - Yok anacım, biraz minare gölgesiyle, davul tozunu karıştırıp, yılan gözyaşıyla hamur kıvamına getiriyorsun, sonra şeyine sürüyorsun... eee... anla işte canım...

40 yaşındaki bir kadın gel beni ..k diyor (adlı adınca yazamadım artık, siz anlayın...)  - Sırf bu sorgu yüzünden blogu kapatabilirim, kimlere, ne hizmeti verdiğimi sorguladım resmen... Hayır, yani google hangi konuyla nasıl bağladı bu aramayı, onu anlamadım ben...

erkeklerin kolay yapacağı yemekler - Hazır çorba, makarna, yumurta çeşitlemeleri :) Ben ancak bunları becerebiliyorum ama güzel yemek yapan arkadaşlarım da var... Kıskanıyormuyum ? Hayır  :)

Bu seferki biraz uzun oldu sanırım, kusura bakmayın artık... Ben çok eğlenmeye başladım ama bu konseptle :)

12 Mart 2010

Üç yanlış, kaç doğru ?

Sustum, gittim...
Ama kör olmadım,
Görüyorum yürüdüğüm yolları...

Yandım, öldüm...
Ama sağır değilim,
Duyuyorum o şen kahkahaları...

Sandım, kandım...
Ama aptal değilim,
Biliyorum oynadığın oyunları...

Mayıs, belki de Eylül İkibinbilmemkaç

6 Mart 2010

Sevgili Gençlik

Zeugma' nın yazısını okudum biraz önce, daha önce farklı mecralarda benim de dillendirdiğim bir sıkıntım aklıma geldi. Yorum yerine, kendi yazımı yazayım dedim, kusura bakmasın artık, zira biraz uzun olacak gibi...
O yazıda anlatılan sinir bozucu gençlik modeliyle ben de hemen hergün bir yerlerde bir şekilde karşılaşıyorum. İş için bulunduğum mekanlarda, alışveriş sırasında, cafelerde, barlarda, sokakta, toplu taşıma araçlarında... Hani saçı başı, kıyafeti, tarzı beni ilgilendirmez, modadır, zevktir, nasıl isterse öyle olsun. Sadece şu ugg denen hadiseyi hâlâ anlayabilmiş ya da kabullenebilmiş değilim, onun gönlümdeki tiksinç yeri hep ayrı kalacak...

1 Mart 2010

Aranıyorum

Hep sizi mi bulacak enteresan aramalarla insanlar, benim de var çılgın ziyaretçilerim... Beni de aramışlar, bulmuşlar, ziyaret etmişler sağolsunlar, canlarım... Ben sizlerle varım...

Bakalım neler yazıp da bulmuşlar blogumu;

www.herturlu.ingo  -  Öncelikle bu kardeşimizi tebrik ediyorum, böyle yazarak da açmış ya blogu... Azim bu işte...

alfabemizde 29   -  Evet kardeşim, 29... az daha zorla gelecek cümlenin devamı... Bir Şahan parodisi vardı; "Kızılay... Buraya...Tırlan... Çadır..." şeklinde manasız kesik cümlelerle uzayıp giden, o geldi aklıma...

interneti kapatmak istiyorum  -  Kendini Telekomünikasyon Üst Kurulu sanan bir kardeşimiz... Ne zorun var kardeşim ne kapatıyorsun ? Sansürcü zihniyet işte, kimbilir ne gördü işine gelmeyen...

koşmak isterim  -  Spor güzel birşey tabii de benden beklentin ne ? Engel mi oluyorlar, nedir ? Koş güzel kardeşim...

secimlere mutlaka katilalim  -  İşte örnek vatandaş... Katılalım elbette güzel kardeşim, en önemli özlük hakkımız; kullanmamız şart...

ve tabii ki en güzeli en sona...

düşünce gücüyle muz çağıran maymun  -  Bu maymun Tibet' te dalaylamanın bahçesinden arakladığı muzlar sayesinde açılan üçüncü gözü ile bunu başarabiliyor, ben de duymuştum bu maymunu... Tövbe tövbee... Çılgın...

Düzenleme 07 Mart... : Arkadaşın aradığı şeyin ne olduğunu buldum :) Buyrunuz... Şeyda yazmış...

Benim ziyaretçilerim hâlâ kabul edilebilir seviyede demek ki... Bakalım, ileride daha sıradışı arama sonuçları da bekliyorum :)

Sen nasıl buldun da geldin bu sayfaya ?

27 Şubat 2010

Fool's Garden - Lemon Tree

Keyifle dinlediğim bir şarkıdır, herkes dinlesin istedim...





I'm sitting here in the boring room
It's just another rainy Sunday afternoon
I'm wasting my time
I got nothing to do
I'm hanging around
I'm waiting for you
But nothing ever happens and I wonder

I'm driving around in my car
I'm driving too fast
I'm driving too far
I'd like to change my point of view
I feel so lonely
I'm waiting for you
But nothing ever happens and I wonder

I wonder how
I wonder why
Yesterday you told me 'bout the blue blue sky
And all that I can see is just a yellow lemon-tree
I'm turning my head up and down
I'm turning turning turning turning turning around
And all that I can see is just another lemon-tree

I'm sitting here
I miss the power
I'd like to go out taking a shower
But there's a heavy cloud inside my head
I feel so tired
Put myself into bed
Well, nothing ever happens and I wonder

Isolation is not good for me
Isolation I don't want to sit on the lemon-tree

I'm steppin' around in the desert of joy
Baby anyhow I'll get another toy
And everything will happen and you wonder

I wonder how
I wonder why
Yesterday you told me 'bout the blue blue sky
And all that I can see is just another lemon-tree
I'm turning my head up and down
I'm turning turning turning turning turning around
And all that I can see is just a yellow lemon-tree
And I wonder, wonder

I wonder how
I wonder why
Yesterday you told me 'bout the blue blue sky
And all that I can see, and all that I can see, and all that I can see
Is just a yellow lemon-tree

26 Şubat 2010

Ne yapsam acaba ?

Bir süredir inanılmaz yoğun bir tempoyla çalışıyorum ve çok yorgun hissetmeye başladım artık. Eski enerjim kalmadı, belki ondandır. Duygusal travmaları, depresyonları, kendime kaçışları ve hayata geç kalışlarımı da sayarsak ruh halimi de özetlemiş oluyorum...

İş hayatım yoğunluğuna rağmen pek keyifli, manasız bir şekilde arkadaşlarım beni çok neşeli buluyorlar ve çok seviyorlar sağolsunlar. Bir şubeden diğerine geçerken "ne zaman geleceksin ?" diye soruyor insanlar... İyi de sizin gördüğünüz, sizi mutlu eden, eğlendiren o neşeyi ben niye farkedemiyorum ?... O değil de sakın sorunlu yazılımlar ve bozuk bilgisayarlar yüzünden olmasın bu sorular ?

Akşamları devam ettirmem gereken bir sürü proje birikti, dolayısıyla akşamlar da iptal... E ne zaman dinlenebilirim acaba ?

Hiç yoktan hafta sonu bira ve heavy metal var... Ucuz bira, sert müzik kalıbı yani :)

En azından borçlarımı bitirmek üzereyim, sonrasında ilk iş keman derslerine başlıyorum... Bu yaştan sonra ne kadar öğrenebilirim kestiremiyorum ama denemekte fayda var... Sonraki aşamada eğer cesaretimi toplayabilirsem kanun almak ve çalmayı öğrenmek hedefim... Bir de gitar için almam gereken ekipmanlar var...

Sonrasında şu motorsiklet alma konusunu da tekrar gözden geçirmekte fayda var.

En azından heveslerim var hâlâ, bu da bir çeşit avuntu işte...

Bir de fotoğraf makinası mı alsam acaba, çok sarmaya başladı beni bu konu...

Yok yok cevap beklemiyorum, söyleniyorum işte kendi kendime ben... Neyse haydi kaçtım ben, biraz konu biriktirip dönerim en kısa zamanda...

21 Şubat 2010

Haydi gidelim buralardan...

Bir hafta sonu nasıl geçer ? Yaşanmışların en güzellerini yaşadıktan, gittikçe artan huzuru, mutluluğu tattıktan ve bütün değerlerini, umutlarını yine böyle bir günde yitirdikten sonra, haddinden fazla kendimle kaldığım ve beni kasvetiyle boğan ve beni yalnızlığımın bataklığına ite kaka yuvarlayan bir günü nasıl atlatayım...

Dakika dakika sayarak, her nefes aldığımda biraz daha eğerek boynumu ve etrafımda döne döne, gitgide üzerime kapaklanan bu eşyaların arasında, duvarlarda yankılanan ve kulaklarımı delip içimi ateşlere boğan seslerle...

ve her hatırladığımda içimi ezen, hiç unutamadığım, beynimi delen, zihnimin içindekileri çekip çıkaran o bakışları ve o bakışlardaki aşkı ve merhameti ve tutkuyu ve görkemli sevgiyi görebilmiş olduktan sonra nasıl bakayım aynalara ?... Ben vardım o gözlerin içinde, şimdi aynalarda bile göremiyorum yansımamı, kamaşmıyor gözlerim hiçbir nurla...

Atlattım sayalım bir hafta sonunu, ya hayat ne olacak ? Bir ömür var daha önümde...

ve sen kadim dostum, sadık sevgilim, huysuz yoldaşım; yalnızlığım... ve sen gel yine benimle, tut elimden, al beni en derinine...

Haydi gidelim buralardan ve bir daha dönmeyelim...

18 Şubat 2010

Zayi

"Neşemi kaybettim, hükümsüzdür..."

Gömüp kafamı yastığa, yorganı da kafama çekip, hiç çıkmadan yataktan, günlerce uyuyabilirim. Kendimi o kadar yorgun hissediyorum ki, tarifi mümkün değil...

Beden yorgun olsa, uzatıp ayaklarımı şöyle bir kestirsem dinlenirim geçer de, kafam yorgun, onu nereye uzatsam kestiremiyorum.

Umutlarım vardı, beklediğim, hayalini kurduğum günler... Ne demiştik;

"Yorgun düşlerimiz vardı bizim.

Bir bir vurdular hepsini...
Hiç kanamadı, çünkü,
Zaten hiç yaşamamışlardı"*


Evet, aynen öyle... Yine izin verilmedi nefes almalarına, boğuldular, öldüler...

Ben beklerim yinede, sabrederim... Birgün yine ısıtır belki o güneş içimi, geç de kalsa gelir ben donup ölmeden... Umarım...

----

*Düşler

7 Şubat 2010

Ateş Beni Çağırıyor...

Bir e-posta geldi geçenlerde, akıllara zarar... Koştum hemen abdest aldım okumadan önce, mazallah çarpılırım falan... Hala içim bir acayip, olur mu yahu böyle mesaj, yüreğime inecekti...

"Alemlere rahmet HZ MUHAMMED S.A.V" sana Facebook'tan mesaj gönderdi...

Daha önce de bir sürü grup daveti gelmişti ama bu en enteresanıydı. Yurdum insanı sosyal ortamlarda başka konseptlerde de envai çeşit radikal işler gerçekleştirmişti ama Facebook bu konularda sınır tanımaz  bir yaratıcılık imkanı sunuyor bu parlak nesile...

Hani diyorum ki en azından grupların adlarını biraz daha dikkatli seçseniz, şık olmaz mı?  :)

Bu arada camiye pek gitmem, oradan ulaşamadılar diye facebook' u denemiş olabilirler mi acaba ? Dur ben bu hafta bir cumaya falan gideyim bari...

29 Ocak 2010

Saklarsam kanarım...

Saklıyorum senden kalan her cümleyi, her söylemi, beynimin odacıklarında... Bölmeden, ayırmadan, etiketlemeden, olduğu gibi... Anılarından, değerlerinden, tadlarından hiçbirşey kaybetmeden, taptaze...

Her sabah bir daha çıkarıp kokluyorum bende kalan eşyalarını, elbiselerini... Her seferinde yine duyuyorum kokunu, sarılıyorum ve seni de hissediyorum içlerinde, tenini, yüzünü, dudaklarının çiçek kokulu tadını...

Elin avucumun içindeymiş gibi tutuyorum ellerimi yürürken, biliyorum oradalar... Yanımda yürüyorsun sende, gözlerimi şöyle hafifçe sağa çevirsem seni görüvereceğim...

Biliyorum senin de yüreğinde ateşler dolu, yüreğin kaynar kazan... Biriktirdiğin bütün isyanlar patladı, patlayacak, kana bulayacak şehrimin sokaklarını...

Kan kokacak sokaklar, aşkım kanayacak, dün de olduğu gibi... Ayaklarının dibine birikecek o kanlar, can verecek sana...

Ver ateşlere yeniden ruhumu, kavur, yak, yık gitsin... Al artık beni de savaşının orta yerine...

Dağılsın şehrimdeki tüm insancıklar sığınaklara, bir biz kalalım yağan bombaların altında... Kana bulansın şehrimin sokakları...

Canım düşsün ellerimden, ayaklarının dibine, can olsun sana... Sen çok yaşa...

27 Ocak 2010

Görmek, Hissetmek, Yaşamak

Bazen gözümüzün önünde olup biteni göremiyoruz. Belki başka birşeylerin ışıkları gözlerimizi kamaştırıyor ya da hüznün, melankolinin karanlığı perde çekiveriyor önümüze. Bakmak lazım, belki biraz daha dikkatli...

Hissedemiyoruz bazen, sıcağı, soğuğu, acıyı, mutluluğu ayırt edemiyoruz. Verilmeye çalışanı da kaçırıyoruz... Belki doğru yöne bakar, görür ve hissedersek anlayabiliriz dünyanın neyin etrafında döndüğünü... Hayatın ne şekilde cereyan ettiğini, kimin ne istediğini, ne için çabaladığını hissedebiliriz yorgun kalplerimizi biraz aralarsak...

"Umudun kimseye zararı yok, elle tutulur bir faydası olmasa da..."

Yaşamak için çok sebep varken ölümü düşünerek vakit kaybetmek müsriflik, can müsrifliği... Yaşamak lazım, umut etmek, şans vermek, şansını kullanmak, bakmak, görmek, hissetmek lazım... Yaşamak lazım... Saat, ölmek için çok erken...

11 Ocak 2010

Portreler - 1

Hayattan insan manzaraları gibi düşünülebilir bu başlık. Burada kimse deşifre olmayacak, sırları ifşa edilmeyecek; öncelikle böyle bir beklenti varsa arınmak lazım…

Bizim dışımızda da bir hayat dönüyor, malum. Magazin programlarının aldıkları reytinglere bakılırsa diğer insanların neler yaşadıkları konusunda epey meraklıyız. Televizyonların gündüz kuşağında yayınladıkları programlarda da insanların özel hayatları eşelenebiliyor, o insanlar da buna razı oluyorlar. Bu da onların reyting anlayışları, belki meşhur olmayı umuyorlardır.

Benim kimseyi meşhur etme gibi bir çabam yok, kaldı ki kimlikler olmayacak bu kısa hayat hikayelerinde. Bazılarından ibret alınabilir, bazıları da çok boş gelebilir. Kiminin öyküsü pembe diziler gibi, kimilerinin ki psikolojik araştırma ya da gerilim filmi tadında...

Bir ufak deneme ile başlayalım.