9 Kasım 2007

Mecliste Görev Anlayışı

Daha bir hafta önce bir yazı daha yazıp, mecliste terbiye ve tahammül sınırlarının ne kadar dar olduğundan dem vurmuştum. Yine aynı şeyler oluyor, hatta bir de oturumda olduğu sanılıpda aslında olmayan vekillerimiz var. İşte bu da vekillerimizin sorumluluk bilincini ve ahlaki değerlerini ortaya koyuyor. Maaş zamanlarında hepsi oralarda oluyordur ama, eminim...

Aşağıdaki diyaloglara lütfen dikkat edin. Nerede olduğunun farkında olmayan bir grup insanın sanki okey masasında taş çalınmış da onun kavgasını yapıyorlarmış gibi diyaloglarını göreceksiniz... Lütfen kimlere oy verdiğimize dikkat edelim...

Kaynak : Milliyet

TBMM'de, "Dingo'nun ahırı" ve "Kim lan bana 'terbiyesiz' diyen" tartışması

TBMM Genel Kurulu’nda gece geç saatlere kadar süren Nükleer Güç Santrallerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun Tasarısının görüşülmesi sırasında ilginç diyalog ve tartışmalar yaşandı. CHP Sinop Milletvekili Engin Altay kendisine AKP sıralarından sürekli laf atılmasına sinirlenip "Dingonun ahırı mı burası?" deyince iktidar milletvekillerinden tepki aldı.

TBMM’de geç saatlere sarkan görüşmelerde söz alan Engin Altay, dünyada nükleer santrallerden vazgeçilirken Türkiye’de nükleer santral kurulmasını sağlayanların vicdanen rahat edemeyeceklerini savundu. AKP Hatay Milletvekili Abdülhadi Kahya, "Bize hakaret etme" diye karşılık verdi. CHP’li Altay ile AKP’lilerin atışması böyle başladı. Sinop’a nükleer santral kurulacağı söylentilerini anımsatan Altay, "Benle birlikte geçen dönem Sinop’ta milletvekilliği yapan iktidar partisinin iki çok değerli milletvekili, direkt, yani hiçbir şey yapmadan bir ön kabulle bu tasarıya büyük, müthiş destek verdiler. Ama, şimdi onlar yok, yerlerine çok daha değerli arkadaşlarımız var şüphesiz en az onlar kadar değerli. Bu arkadaşlarımız da buna ’kabul’ diyecek, ama inanın ki bu bir siyasi gelecek garantisi olmayacaktır. Bunun altını çizmek istiyorum" dedi.

Tartışma ham tutanaklara göre şöyle devam etti:

"HALİL MAZICIOĞLU (Gaziantep-AKP) - Polemik yapmayın!
ENGİN ALPAY (Devamla) - Ne diyorsun sen?
HALİL MAZICIOĞLU (Gaziantep-AKP) - Bizim nasıl seçileceğimiz seni ilgilendirmez!
ENGİN ALPAY (Devamla) - Otur yerine, konuşma! Gel buradan konuş! Sen bu kürsünün ne olup olmadığını öğren önce. Zamanımı çalma lütfen. Allah Allah!
Hükümetin Avrupa’nın Amerika’nın boşta gezen işsiz kalmış nükleer fizikçilerine atom mühendislerine iş bulmayı bir tarafa bırakıp kendi mühendisine iş bulmasını isteyen CHP’li Altay’a laf atılmaya devam edilince şu tartışma cereyan etti:
"ENGİN ALTAY (Devamla) - Hatibe müdahale etmek İç Tüzük’e aykırıdır.
MEHMET NİL HIDIR (Muğla-AKP) - O kürsüde millete izahat veriyorsunuz.
ENGİN ALTAY (Devamla) - Şu İç Tüzük’ü bir oku da öyle konuş ya! Üç aydır mebussun, İç Tüzük’ü oku da buraya gel konuş!
BAŞKAN - Sayın milletvekili?
MEHMET NİL HIDIR (Muğla-AKP) - Sen dört yıllık olmuşsun da ne olmuş?
ENGİN ALTAY (Devamla) - Oturduğun yerden hatibe laf atılmaz! Laf atacaksa bak orada Grup Başkan Vekiliniz var, hem de 5 tane!
BAŞKAN - Sayın Hatip, bir dakika müsaade eder misiniz.
ENGİN ALTAY (Devamla) - Çıkarlar, cevap verirler.
MEHMET NİL HIDIR (Muğla-AKP) - 2 bin kişiye istihdam yaratılmış.
ENGİN ALTAY (Devamla) - Ne diyorsun?
MEHMET NİL HIDIR (Muğla-AKP) - 2 bin kişiye istihdam yaratılmış.
ENGİN ALTAY (Devamla) - Kim diyor onu sana, kim diyor 2 bin kişi diye?
MEHMET NİL HIDIR (Muğla-AKP) - Devlet İstatistik Enstitüsü diyor.
BAŞKAN - Sayın milletvekili?
ENGİN ALTAY (Devamla) - Gelsin bana söylesin onu!
MEHMET NİL HIDIR (Muğla-AKP) - Yalan yanlış konuşuyorsun!
BAŞKAN - Sayın milletvekili laf atmanıza gerek yok, biraz sonra grup adına?
ENGİN ALTAY (Sinop-CHP) - Dingo’nun ahırı mı burası? (AK Parti sıralarından gürültüler).
BAŞKAN - Lütfen? Lütfen? " CHP’li Altay’ın sözleri üzerine AKP Konya Milletvekili Özkan Öksüz "Terbiyesiz" diye bağırdı. Tartışma şöyle devam etti:
"ENGİN ALTAY (Sinop-CHP) - Kim lan bana ’terbiyesiz’ diyen!
ÖZKAN ÖKSÜZ (Konya-AKP) - Benim.
ENGİN ALTAY (Sinop-CHP) - Gel buraya! Sensin terbiyesiz!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen sakin olur musunuz. Gecenin bu saati...
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya-CHP) - Sayın Başkan ’terbiyesiz’ sözünü geri alsın.
ENGİN ALTAY (Sinop-CHP) - Sözünü geri alsın.
MEHMET NİL HIDIR (Muğla-AKP) - ’Dingo’nun ahırı’ lafını geri alsın.
ENGİN ALTAY (Sinop-CHP) - ’Dingo’nun ahırı’ demedim ben. ’Burayı Dingo’nun ahırına çevirme.’ dedim sana ben.
MEHMET NİL HIDIR (Muğla-AKP) - Meclise ’Dingo’nun ahırı’ diyemezsin!
ENGİN ALTAY (Sinop-CHP) - İkisi çok ayrı şey.
MEHMET NİL HIDIR (Muğla-AKP) - Türkiye Büyük Millet Meclisine ’Dingo’nun ahırı’ diyemezsin!
BAŞKAN - Lütfen sayın milletvekilleri?
ENGİN ALTAY (Sinop-CHP) - Dingo’nun ahırına çevirmeye kalkan sensin burayı! Ama ’çeviremeyeceksin’ dedim ben sana?"

"İSMET PAŞA’NIN EVLATLARIYIZ?", "BURA MİLLİ İRADENİN YERİ"

Bu arada tartışmadan sonra kürsüye gelen AKP Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ önceki konuşmacılardan CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, "Cumhurbaşkanlığı makamından inerek muhalefette kalmayı içine sindirebilmiş İsmet Paşa’nın evlatlarıyız. Ancak, gelinen noktada böyle bir anlayış, baskı, psikolojik baskı yaratmaya yönelik bir anlayış, halkın AKP’yi seçmesinde ne kadar hata yaptığının somut göstergesidir" sözlerini alıntılayıp, "Çok önemli bir ifade; bu kürsüden söylendi. Bu ifade millete hakaret ifadesidir. Hiç kimse, milletin kürsüsünde millete hakaret edemez. Hiç kimse bunu yapamaz" dedi.

CHP’li Öztürk iddiaya itiraz ederken AKP’li Bozdağ, "Ama, milletin desteğini, milletin güvenini alamayanlar, burada, millete hakaret edebilirler gibi kendilerinde bir hak görüyorlarsa, millet, o hakkı her seçimde kullanmak isteyenlerin yüzüne şamar gibi yapıştırır. Yapıştırdı mı? Yapıştırdı. Bura millî iradenin yeridir. Milli irade burada tescil edilir? " diye devam etti. Bu sözler üzerine de Genel Kurul’da uğultu yükseldi.

AKP’li Bozdağ ayrıca yine Öztürk’ün konuşmasına atıfta bulunarak "Demokrasilerde işbaşına milletin iradesiyle gelenleri Hitler’e benzetmek, Mussolini’ye benzetmek de doğru bir şey değildir. Ama, aynaya bakıp konuşuyorsanız ona bir şey demiyorum" dedi.

"YOKLAMA PUSULALARI GERÇEK Mİ" TARTIŞMASI

Bu arada tasarı görüşülürken CHP’liler bir ara yoklama istediler. Bazı AKP milletvekillerinin isim ve imzalarını taşıyan yoklama pusulaları TBMM Başkanlık Divanı’na iletildi. Ancak CHP’liler bu pusulaların gerçek olmadığını ileri sürdüler. Buradaki tartışma da şöyle geçti:

" BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, pusula gönderen arkadaşları kontrol edeceğim:
Sayın Hasan Kara? (CHP sıralarından "Yok" sesleri).
KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul-CHP) - Sahtekârlık bir!
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya-CHP) - Yazık!
BAŞKAN - Sayın Ramazan Başak? (CHP sıralarından "Yok" sesleri).
KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) - Sahtekârlık iki! Sahtekârlık iki!
BAŞKAN - Sayın Mustafa Çetin? (CHP sıralarından "Yok" sesleri).
KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul-CHP) - Sahtekârlık üç!
KAMER GENÇ (Tunceli-Bağımsız) - Süre bittikten sonra pusula alamazsınız!
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya-CHP) - Alamazsın onu, alamazsın onu!
BAŞKAN - Buradalar, evet buradalar.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Hayır efendim, alamazsın onu, alamazsın.
BAŞKAN - Sayın Binali Yıldırım? (CHP sıralarından "Yok" sesleri, gürültüler)..
KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul-CHP) - Sahtekârlık dört!
BAŞKAN - Vekalet ediyor, Sayın Bakan vekaleten?(CHP sıralarından gürültüler).
KAMER GENÇ (Tunceli) - Vekalet olmaz efendim, yoklamada vekalet olmaz?

(ANKA)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Her fikir önemlidir...