12 Nisan 2012

İnternet Alışkanlıkları

Güzel yurdumda artık hemen her evde internet bağlantısı var. Devlet kurumlarının formlarında, evraklarında bile artık e-posta adresi hanesi var; dedelerimiz, ninelerimiz dışında herkesin bir e-posta adresi var. E-devlet şifrelerimiz var. Yol durumuna internetten bakıp, otobüs saatlerini internetten öğreniyoruz (eskiden plantonluk diye bir kavram vardı, hâlâ bilmem ne demektir)
İnternetsiz yaşayamıyoruz artık

Ders programımızı, ödevlerimizi, sınav sonuçlarını internetten öğreniyoruz. Eskiden evlerde ansiklopediler olurdu, şimdi kaçınızın evinde var? Geçenlerde eski ansiklopedileri bir okula hediye edelim istedim bir arkadaşımla beraber. O da romanları ve sıralı biriktirdiği bilgisayar dergilerini verecekti. Benim ansiklopedi seti, boynu bükük evde durmaya devam ediyor; kabul etmediler. Kimse okumuyormuş artık. Nasıl olsa ödev yapmak için internette copy-paste yapılabilecek binlerce kaynak var. Kim araştırma yapıp, okuyup, not alıp, derleyecek de ödev yazacak. Kopyala oradan, tamamdır.

6 Nisan 2012

56K Modem

İnternet her zaman şimdiki gibi değildi sevgili kardeşlerim, teknoloji yeniydi, çok gelişmemişti henüz. Teknik imkanlar kısıtlıydı, ekonomik şartlar olgunlaşmamıştı... Gerçi elin oğlu Avrupa' da çok daha uygun fiyatlarla canavar gibi teknolojiler kullanıyordu ama olsundu, bizim böyle mazeretlerimiz vardı nasıl olsa...

2 Nisan 2012

Daldan Dala - 4

Bu aralar çok mu daldan dala oldum nedir? Aynı anda uğraşmam gereken o kadar çok şey oldu ki, beyin hücreleri de dal dal ayrılıp, baharın da etkisiyle çiçekler açmaya başladılar. Korkarım bir süre sonra solacak o dallar, kuruyup kalacak...

-=0=-

Bu ayracı da çok kullanır oldum... Aman ne yaratıcılık... Elalem 3D animasyon, film yapıyor, biz iki ASCII karakteri peşpeşe koyup ayraç yapmakla uğraşıyoruz...

-=0=-


Bazen e-postayı göndermeyi unutuyorum. Yazıyorum, düzenliyorum, alıcıları ekliyorum, ekleri koyuyorum ama göndermeyi unutuyorum. Sabah acil beklenen bir mail benden öğleden sonra çıkabiliyor. Dalgın mıyım, saf mıyım, bilemedim...

İşte Aranan İkili: Projektör ve Kamera

Bir kamera düşünün ki kaydettiğiniz anılarınızı küçük ekranlara sığdırmanızı istemiyor. Kaydettiğiniz görüntüleri geniş duvarlara ve istediğiniz herhangi bir yüzeye yansıtmanıza olanak sağlıyor. Yeni Sony Handycam, projeksiyon özelliğiyle her alanı bir sinema salonuna çeviriyor. Kısa ve eğlenceli tanıtım videosunu izledikten sonra siz de neden bahsettiğimi anlayacaksınız.

Eskiden bilimkurgu filmlerinde rastladığımız teknolojilerden biri daha hayatımıza giriş yaptı. Şimdi isterseniz kışın ortasında önceki yaz tatilinizi evinizin duvarına yansıtarak sevdiklerinizle izleyebilir hatta bunu bir alışveriş merkezinin dinlenme alanında bile yapabilirsiniz. Sony Projektörlü Handycam seçimi size bırakıyor.


Bir bumads advertorial içeriğidir.

21 Mart 2012

ve gelir geçer zaman


Ezer geçer,
Hayalleri, umutları, mutlulukları...
Geride enkaz...
Geride acı...
Kırık kanatlar, ağrıyan, kanayan bir yürek...
Kocaman bir eksiklik,
Boşluk...
Bir şey "yok"



Sadness and Sorrow