18 Nisan 2010

Hay sizin aşkınıza...

İlişkilerde şahit olduğum, anlam veremediğim bazı garip durumlar var. Son zamanlarda daha sık görmeye başladığım manasız, garip, ürpertici diyaloglarla karşılaşıyorum. Belki de önceleri pek dikkat etmiyordum, hep oluyordu da ben görmüyordum...

İlişkiler gitgide garipleşmeye başlamış, bunu farkettim. İnsanların birbirlerine saygısı kalmamış.

Kendi istediği şekilde giyinmedi, konuşmadı, davranmadı diye partnerini aşağılayan, bağırıp çağıran, sokak ortasında küfür kıyamet rezil eden adamlar, kadınlar görmeye başladım. İtip kakanlar mı istersiniz, kolundan tutan, boynunu kıstırıp sürükleyenler mi... Bu öküz durum ağırlıklı erkeklerde daha çok görülüyor ya da kadınlar göz önünde pek yapmıyorlar da şahit olmuyorum.

Geçenlerde önümde yürüyen bir çiftin durumuna şaştım kaldım... Boylu poslu yakışıklı bir delikanlı, yanında yine aynı boylarda, alımlı, bakımlı, güzel bir genç hanım... Güzel güzel yürüyorlar...



Bir ara bir köpek yaklaştı yanlarına. Hanım kızımız bir an boş bulunup ürktü ve sevgilisinin elini bırakıp, yandaki çiçek saksısının diğer tarafından dolaşıp yine elini tuttu... Aman aman... Delikanlı bir anda mutasyona uğradı sanki... Şekli değişti, kızardı, avaz avaz bağırmaya başladı;

E: - "Ne yaptığını sanıyorsun sen ? Senin yürüyeceğin yolun a... koyayım ben... Yanımdan yürümeyeceksen s.ktir git... Gelme benimle, evde otur..."
K: - "Ama aşkım köpekten korktum sadece..."
E:  - "Köpeğin de a... koyayım, senin de..."

şeklinde devam eden diyalog beni yerime sabitlediği için olduğum yerde durakladım ve gerisini duymadım. Duymak da istemem zaten. Kızcağızı Mecidiyeköy meydanının kalabalığında, o kadar insanın ortasında rezil rüsva etti... Sonra ne mi oldu ? Kızımız, delikanlının omzuna başını yaslayıp, yılışık yılışık sırıtarak devam etti...

Bir mecburiyeti mi vardı acaba ? ya da nasıl bir mecburiyettir bu ? Nasıl bir midedir, nasıl bir kişiliksizliktir ?

Başka bir yazımda da otobüste kulak misafiri olduğum bir konuşmada beyimizin bir genç kızı kandırmak için envai çeşit yalanlarından bahsetmiştim...

Başka bir diyalog size...
K: - "Beni rahat bırak, eve gitmek istiyorum, annemler merak etmiştir..."
E: - "Ben sana gidebilirsin demedim daha..."
K: - "Delirdin mi sen be..."

Bu sözden sonra genç kız koşmaya başladı... sonra adam genç kızı yakaladığı gibi boynunu koltuk altına kıstırıp, karın boşluğuna yavaş da olsa bir yumruk attı... Bu arada kızın eşorfmanı debelenmekten ayağından kaymaya başladı, o bile ayrı bir rezillik...Genç adam, kız eşorfmanını çekiştirmeye çalışırken apar topar bir arabaya bindirdi, bir tokat attı ve trafiği birbirine katarak son gaz oradan uzaklaştı... Onlara daha yakın olan birkaç genç "Birader ayıptır, noluyo" demeye kalkınca küfür kıyamet üzerlerine yürümeye kalkınca ben de hiç bulaşmadım, ne yalan söyliyeyim...

Bu ve benzeri bir sürü olay daha anlatabilirim. Velhasıl, diğer bir çok alanda olduğu gibi artık ikili ilişkilerde de insanların birbirlerine saygıları kalmamış diyebiliriz...

Genç kızlarımız böyle durumları nasıl kabulleniyor ? Yanındakinin böyle bir adam olduğunu daha önceden hiç mi farkedemiyorlar ?  Nasıl sineye çekebiliyorlar bu kadar rezilliği ?

Bu genç adamlar neden böyle davranıyorlar ? "haketmiştir" gibi bir söylemi aklım almaz, kimse kullanmasın... Ben sevdiğimin yaptığı bir espiriye yanılıp da "manyaksın sen..." deyip güldüğümde ürperip korkuyorum... "Acaba alınır mı, üzülür mü" diye endişelenen biri olarak bu kadarını kabulenmem imkansız...

Kadınların ilişkilerden beklentileri çok değişmiş, bunun sonucu mu acaba ?

- Parası olsun, hayat standartlarımı daha yukarı taşımalı...
- Kariyeri olmalı...
- Evi barkı olmazsa aklından bile geçirmesin...
- Karizmatik olsun, bakımlı olsun, iyi giyinsin...
- ...

Bu saydıklarım, bizzat hanımlardan duyduklarım... E peki bu arada saygılı, seviyeli, fakir ama gururlu gençlerimiz evde mi kalsınlar :)

Tamam da saygı, sevgi, bağlılık, sadakat... onlar ne oldu ?

Popüler kültürün dayattığı, gözümüze soktuğu yozlaşmış değerler, aldatmanın normalliği, kadının mal olarak görülmesinin sıradanlığı, eğitimli, kişilikli, kariyer sahibi bir kadının bile bir erkeğe mecbur olduğu şartlandırması... Ailelerin ilgisizliği, çocuklarına kötü örnek olmaları, eğitim kalitesinin düşmesi, vesaire vesaire...

Bir sürü sebep uydurabiliriz, gerekçeler öne sürebiliriz. Yine de ben anlamıyorum neler olup bittiğini...

Ve işte daha yazıyı yazarken rastladığım, ilişkilerde şiddete garip bir örnek Hürriyet' de yayınlanan bir haberde verilmiş...

4 yorum:

  1. güzel bir konuya değinmişsiniz. ilk olayda kızın yerinde ben olsaydım, adamı orada bırakıp yoluma devam ederdim...

    YanıtlaSil
  2. sağolasın stuven... bırakmak ne kelime, anlattım ya, hanım kızımız daha bir sıkı sarıldı sevgilisine... bu ne ola ki ?

    YanıtlaSil
  3. ne olduğunu ben de bilmiyorum sadece hemcinslerimi anlayamıyorum.

    aklıma sezen aksu ya ait bir şarkı geldi. harun kolçak söylüyor; ben ki aşk için ölmeli demiştim ne yazık ki aşklar da çok değişti...

    YanıtlaSil
  4. Ben de işte böyle şaşkın şaşkın seyrediyorum neler olup bittiğini :)

    YanıtlaSil

Her fikir önemlidir...