8 Mart 2011

Google Chrome Extensions

Google Chrome kullanıcısı olarak sıkıntısını çektiğim en enteresan konu, Google Toolbar' ın Chrome versiyonunun olmamasıdır. Bunun henüz bir çaresini bulamadım, doğrudan toolbar'ın yolunu yordamını bilen varsa deyiversin. Yine de Firefox' da olduğu gibi bir çok eklentinin olduğu bir site var, işe yarayacak bir sürü eklenti mevcut...

http://www.chromeextensions.org/

Tutunamadım

Elimi biraz daha uzatsam ulaşacaktım sanki ama yetişemiyordum bir türlü... Yoksa yavaş yavaş geri de mi çekiyordu uzattığı ipi ne?... Tutsam ne fayda edecek onu da kestiremiyordum aslında, incecik, yıpranmış, tiftiklenmiş, zayıf bir halat parçasıydı elindeki...

Bahar hiç bitmeyecek, çiçekler hiç solmayacak sanarken, zemheri ayazında bulmuştum birden kendimi. Yaz ne ara geçti, güneş ne ara küstü anlamadım. Çok çabaladım gökyüzünü saran kara bulutları dağıtmak için, yetmedi nefesim... Eğip başımı önüme gitmedim ama, devam ettim savaşmaya... Yeldeğirmenlerine yalvardım, dağıtın şu bulutları, güneşi son bir daha göreyim diye... Dağlara isyan ettim, yolumu kestiniz, ayağıma dolandınız diye çıkıştım... Yollara küstüm, heryere ulaştınız da bir bana bağlanmadı sonunuz, hep başka yerlerde bittiniz diye söylendim...

Zorladım, denedim, sonunda bir ucundan tutuverdim ipi, asıldım... Gördüm ki aslında uçurumun tepesindeki bir ağacın gövdesine dolamış, bırakmış... Kendisi de orada değilmiş, gideli çok olmuş belli... Belli ki derdi beni çekip almak değilmiş çelme takıp yuvarladığı uçurumdan, vicdanını rahatlatmakmış...

Yine de düğüm atmadan bırakmış ağacın gövdesine doladığı ipi, boşalıverdi... Düştüm... Öldüm...

Sanki bir an bir gölge gördüm ağacın ardında, düştüğüme emin olmak için bekliyor muydu yoksa?

19 Şubat 2011

Puzzle

Detaylarla vakit kaybetmekten, bütünü görmüyor, hayatı kaçırıyoruz...

Hayat elbette ciddiye alınması gereken bir olgu ama iddia edildiği kadar karmaşık değil. Basit kuralları var; gözümüzde büyütmemek gerek...

Paniğe gerek yok...

16 Şubat 2011

Kimin Hatası?

Hep yaptığımız şey bu, karşımızdakini suçluyoruz. Ne olsa başkasından biliyoruz, başkasını suçluyoruz...

Dönüp bakmak lazım arada bir "yahu sakın ben bir yerde hata yapmış olmayayım?" diye bir zahmet düşünerek...

Suçlamak için bahanemiz var, aldatmak için bahanemiz var, yalan söylemek için bahanemiz var... Hep bahane, hep bahane...

Bunca şey olup bitiyor, e kimin hatası o zaman?

Yıkılan Dev


Bir ağaç vardı bahçemde, dalları gökyüzüne ulaşan, gölgesi evimi saran, kocaman bir ağaçtı... Çok fırtınalar gördü, kurak yazlar atlattı... Dallarına tırmandım defalarca, salıncaklar kurdum... Gölgesinde oturup güneşin batışını seyrettim, gelip geçeni, akıp giden hayatı izledim... Tüm badirelere dayandı, yıkılmadı

Ellerimle dikmiştim bahçeme, fidandı, büyüdü serpildi, kocaman bir dev oldu, göğe ulaştı... Korudum kolladım, üzerine titredim, her fırtınalı gecede, onunla birlikte uykusuz karşıladım sabahı...