6 Mart 2010

Sevgili Gençlik

Zeugma' nın yazısını okudum biraz önce, daha önce farklı mecralarda benim de dillendirdiğim bir sıkıntım aklıma geldi. Yorum yerine, kendi yazımı yazayım dedim, kusura bakmasın artık, zira biraz uzun olacak gibi...
O yazıda anlatılan sinir bozucu gençlik modeliyle ben de hemen hergün bir yerlerde bir şekilde karşılaşıyorum. İş için bulunduğum mekanlarda, alışveriş sırasında, cafelerde, barlarda, sokakta, toplu taşıma araçlarında... Hani saçı başı, kıyafeti, tarzı beni ilgilendirmez, modadır, zevktir, nasıl isterse öyle olsun. Sadece şu ugg denen hadiseyi hâlâ anlayabilmiş ya da kabullenebilmiş değilim, onun gönlümdeki tiksinç yeri hep ayrı kalacak...

1 Mart 2010

Aranıyorum

Hep sizi mi bulacak enteresan aramalarla insanlar, benim de var çılgın ziyaretçilerim... Beni de aramışlar, bulmuşlar, ziyaret etmişler sağolsunlar, canlarım... Ben sizlerle varım...

Bakalım neler yazıp da bulmuşlar blogumu;

www.herturlu.ingo  -  Öncelikle bu kardeşimizi tebrik ediyorum, böyle yazarak da açmış ya blogu... Azim bu işte...

alfabemizde 29   -  Evet kardeşim, 29... az daha zorla gelecek cümlenin devamı... Bir Şahan parodisi vardı; "Kızılay... Buraya...Tırlan... Çadır..." şeklinde manasız kesik cümlelerle uzayıp giden, o geldi aklıma...

interneti kapatmak istiyorum  -  Kendini Telekomünikasyon Üst Kurulu sanan bir kardeşimiz... Ne zorun var kardeşim ne kapatıyorsun ? Sansürcü zihniyet işte, kimbilir ne gördü işine gelmeyen...

koşmak isterim  -  Spor güzel birşey tabii de benden beklentin ne ? Engel mi oluyorlar, nedir ? Koş güzel kardeşim...

secimlere mutlaka katilalim  -  İşte örnek vatandaş... Katılalım elbette güzel kardeşim, en önemli özlük hakkımız; kullanmamız şart...

ve tabii ki en güzeli en sona...

düşünce gücüyle muz çağıran maymun  -  Bu maymun Tibet' te dalaylamanın bahçesinden arakladığı muzlar sayesinde açılan üçüncü gözü ile bunu başarabiliyor, ben de duymuştum bu maymunu... Tövbe tövbee... Çılgın...

Düzenleme 07 Mart... : Arkadaşın aradığı şeyin ne olduğunu buldum :) Buyrunuz... Şeyda yazmış...

Benim ziyaretçilerim hâlâ kabul edilebilir seviyede demek ki... Bakalım, ileride daha sıradışı arama sonuçları da bekliyorum :)

Sen nasıl buldun da geldin bu sayfaya ?

27 Şubat 2010

Fool's Garden - Lemon Tree

Keyifle dinlediğim bir şarkıdır, herkes dinlesin istedim...





I'm sitting here in the boring room
It's just another rainy Sunday afternoon
I'm wasting my time
I got nothing to do
I'm hanging around
I'm waiting for you
But nothing ever happens and I wonder

I'm driving around in my car
I'm driving too fast
I'm driving too far
I'd like to change my point of view
I feel so lonely
I'm waiting for you
But nothing ever happens and I wonder

I wonder how
I wonder why
Yesterday you told me 'bout the blue blue sky
And all that I can see is just a yellow lemon-tree
I'm turning my head up and down
I'm turning turning turning turning turning around
And all that I can see is just another lemon-tree

I'm sitting here
I miss the power
I'd like to go out taking a shower
But there's a heavy cloud inside my head
I feel so tired
Put myself into bed
Well, nothing ever happens and I wonder

Isolation is not good for me
Isolation I don't want to sit on the lemon-tree

I'm steppin' around in the desert of joy
Baby anyhow I'll get another toy
And everything will happen and you wonder

I wonder how
I wonder why
Yesterday you told me 'bout the blue blue sky
And all that I can see is just another lemon-tree
I'm turning my head up and down
I'm turning turning turning turning turning around
And all that I can see is just a yellow lemon-tree
And I wonder, wonder

I wonder how
I wonder why
Yesterday you told me 'bout the blue blue sky
And all that I can see, and all that I can see, and all that I can see
Is just a yellow lemon-tree

26 Şubat 2010

Ne yapsam acaba ?

Bir süredir inanılmaz yoğun bir tempoyla çalışıyorum ve çok yorgun hissetmeye başladım artık. Eski enerjim kalmadı, belki ondandır. Duygusal travmaları, depresyonları, kendime kaçışları ve hayata geç kalışlarımı da sayarsak ruh halimi de özetlemiş oluyorum...

İş hayatım yoğunluğuna rağmen pek keyifli, manasız bir şekilde arkadaşlarım beni çok neşeli buluyorlar ve çok seviyorlar sağolsunlar. Bir şubeden diğerine geçerken "ne zaman geleceksin ?" diye soruyor insanlar... İyi de sizin gördüğünüz, sizi mutlu eden, eğlendiren o neşeyi ben niye farkedemiyorum ?... O değil de sakın sorunlu yazılımlar ve bozuk bilgisayarlar yüzünden olmasın bu sorular ?

Akşamları devam ettirmem gereken bir sürü proje birikti, dolayısıyla akşamlar da iptal... E ne zaman dinlenebilirim acaba ?

Hiç yoktan hafta sonu bira ve heavy metal var... Ucuz bira, sert müzik kalıbı yani :)

En azından borçlarımı bitirmek üzereyim, sonrasında ilk iş keman derslerine başlıyorum... Bu yaştan sonra ne kadar öğrenebilirim kestiremiyorum ama denemekte fayda var... Sonraki aşamada eğer cesaretimi toplayabilirsem kanun almak ve çalmayı öğrenmek hedefim... Bir de gitar için almam gereken ekipmanlar var...

Sonrasında şu motorsiklet alma konusunu da tekrar gözden geçirmekte fayda var.

En azından heveslerim var hâlâ, bu da bir çeşit avuntu işte...

Bir de fotoğraf makinası mı alsam acaba, çok sarmaya başladı beni bu konu...

Yok yok cevap beklemiyorum, söyleniyorum işte kendi kendime ben... Neyse haydi kaçtım ben, biraz konu biriktirip dönerim en kısa zamanda...

21 Şubat 2010

Haydi gidelim buralardan...

Bir hafta sonu nasıl geçer ? Yaşanmışların en güzellerini yaşadıktan, gittikçe artan huzuru, mutluluğu tattıktan ve bütün değerlerini, umutlarını yine böyle bir günde yitirdikten sonra, haddinden fazla kendimle kaldığım ve beni kasvetiyle boğan ve beni yalnızlığımın bataklığına ite kaka yuvarlayan bir günü nasıl atlatayım...

Dakika dakika sayarak, her nefes aldığımda biraz daha eğerek boynumu ve etrafımda döne döne, gitgide üzerime kapaklanan bu eşyaların arasında, duvarlarda yankılanan ve kulaklarımı delip içimi ateşlere boğan seslerle...

ve her hatırladığımda içimi ezen, hiç unutamadığım, beynimi delen, zihnimin içindekileri çekip çıkaran o bakışları ve o bakışlardaki aşkı ve merhameti ve tutkuyu ve görkemli sevgiyi görebilmiş olduktan sonra nasıl bakayım aynalara ?... Ben vardım o gözlerin içinde, şimdi aynalarda bile göremiyorum yansımamı, kamaşmıyor gözlerim hiçbir nurla...

Atlattım sayalım bir hafta sonunu, ya hayat ne olacak ? Bir ömür var daha önümde...

ve sen kadim dostum, sadık sevgilim, huysuz yoldaşım; yalnızlığım... ve sen gel yine benimle, tut elimden, al beni en derinine...

Haydi gidelim buralardan ve bir daha dönmeyelim...