18 Aralık 2007

Kadın Eli Öpülmezmiş...


Mudurnu Müftüsü, hazret, şöyle buyurmuşlar : "Bayramda kadın eli öpülmez"... Buradan Milliyet gazetesindeki habere ulaşabilirsiniz.

Cuma namazı vaazında sarfettiği bu sözler yüzünden hakkında şikayette bulunulmuş ama bu da çözüm değil. Bu zihniyeti bu ülkeden kazıyamıyoruz biz türlü ona yanıyorum ben.

Din adına insanlara anlatılabilecek, öğretilebilecek bu kadar güzellik varken, dini öcü gibi, umacı gibi gösterip, herkesi uzaklaştırmak da neyin nesidir anlayamıyorum. Yobazlık, irtica, örümcek kafalılık ne kadar derin bir kavrammış zon zamanlarda örneklerine sık sık rastlar olduk.

Her gün yeni bir bomba patlıyor ülkemde, yeni yeni icatlar çıkıyor. Millet boğaz derdine düşmüş, karnını doyurmak da güçlük çekerken, hükümet "ekonomi düzeldi, herşey yolunda" diye reklam yapıyor. PKK insanlarımızı acımadan katlederken, buna dur diyebilecek tek kurum olan TSK' yı yıpratmak için meclisin içinden çatlak sesler geliyor. Terörist meclise girdi diyene herkes saldırmaya başlıyor, bir yandan teröristi yasal zeminde sağlama alıp, neredeyse ödüllendirecek uygulamalara imza atılmaya çalışılıyor.

Bunlar yetmezmiş gibi, sayıları günden güne artan irticai söylemlerle, faaliyetlerle karşılaşır olduk.

Çok da şaşırmamak lazım. Bu ülkeyi yönetenler, zamanında laiklik hakkında atıp tutuyorlardı, şeyhlerin ellerini, eteklerini öpüyorlardı. Cumhuriyet için "Bu sistemin ömrü artık doldu" diyenleri şimdi başımıza çıkardık, cumhuriyeti emanet ettik.

Bu adamların ve onların izinden gidenlerin de bağlı oldukları o örümcek kafalı zihniyeti böyle ifşa etmeleri, birilerine dayatmalarda bulunmaları, zihinleri bulandırmaya çalışmaları da uzun vadeli planları gereği normal karşılanmalı...

Önce kültürel çöküntü yarat, ardından değerleri altüst et, sonra faaliyete geç, böl ve yoket...

Yine konunun dışına biraz çıkacağım ama müslüman coğrafyayı bölüp, İsraili bölgede tek güç haline getirme amacında olduğu herkes tarafından bilinen Büyük Ortadoğu Projesine destek veren zihniyet, yandaşlarına kabul ettirmeye çalıştığı, gözlerini boyadığı kendi idealleriyle bu şekilde çelişiyorsa, o noktada samimiyetten, inançdan, doğru yolda olmaktan bahsedilemez.

14 Aralık 2007

Haremlik Otobüsler

Biz nasıl bir ülkede yaşıyoruz ? Türkiye' de neler oluyor... Sadece İmam Hatip Lisesi öğrencilerine özel otobüs servisleri de başladı sonunda.

Servisten de sadece kız öğrenciler yararlanabiliyor, erkek öğrenciler bir şekilde gitsin artık.

Bir de şu noktası var konunun ki o çok daha trajikomiktir, arkadaşlar sığışamıyorlarmış, bu otobüsler dar geliyormuş da o yüzden körüklü otobüs talep ediyorlarmış. Sizi gidi zibidiler...

Durumu görüntülemeye çalışan gazetecilere, okul yönetimi tehditler savurarak ve ağızlarından tükürükler saçarak saldırıyor, İETT otobüs görüntülendiği halde durumu yalanlıyor... Servis şöförleri isyan ediyor, bir noktada haklılar da...

Birkaç soru geliyor aklıma;

- Bu hatunların diğerlerinden ayrıcalığı nedir ? Özel statüleri nereden kaynaklanıyor ? Hangi tarikatın, hangi özel (!) birimine bağlılar ?

- Aynı okuldaki erkek öğrencilerin canı can değilde patlıcan mı ? Yoksa onların servisi de ayrı mı ?

- Eğer öyleyse (ya da değilse bile) 2007 Türkiyesinde haremlik - selamlık otobüs kaldırmak, hangi zihniyetle açıklanır ?

- Hepsinden daha önemlisi diğer bütün öğrenciler, indirimli de olsa, toplu taşıma hizmetinden ücretini ödeyerek yararlanıyor; onların suçu ne ? Neyi eksik yapıyorlar ? Bu çocuklarının onlardan ne farkı var ?

Son sorum da bu işin sponsorluğunun hangi tarikat tarafından üstlenildiği... Devlet öğrencilerine sahip çıkamaz, okullarda uyuşturucu, sigara, fuhuş, çeteleşme ve benzeri durumlara çözüm getiremezse tarikatlar da devreye girip işte böyle, kendi militanlarını koruma altına alırlar... Bu aynı zaman da diğer bütün İmam Hatip mezunları ve öğrencilerini de karalamaktır, hakarettir.

Evet, şimdi kim bu durumu açıklayacak ? Cevabını kim verecek ? DSP İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş tarafından İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisine verilen soru önergesi hasıraltı mı edilecek ?

Uyan Türkiyem Uyan... Kime oy verdiğini, ülkeni kime emanet ettiğini de bir daha düşün... Bunlar ileride olabileceklerin sadece basit örnekleri...

Büyükanıt' a Tepkiler

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt' a partilerden tepkiler geliyor. Sebebi de doğruyu söylemiş olması...

"PKK Mecliste" dedi diye edilmedik laf bırakmadılar. İstifaya çağıranlar oldu.

Kime hizmet ettiğinize dikkat edin efendiler, muhatabınız Türk milleti... Bu ülkede güvenilebilecek tek kurum olarak gördüğümüz Türk Silahlı Kuvvetlerini lekelemeye çalışacağınıza önce mecliste kimin elini sıktığınızı, kutladığınızı hatırlayın. Sonra bunların icraatlarını, söylemlerini hatırlayın, ondan sonra bir daha konuşun. Terörist meclise girmiş durumda; yalan mı ?

AKP iktidarı, kalanları da aramıza geri almaya kararlı zaten, af yasasının kapsamını genişletip, bütün teröristleri affetmenin derdine düşmüş durumdalar. Merak etmeyin büyük ordumuz yapılması gerekeni yeterince yapıyor zaten. Siz işinize bakın, ekonomiyle, dış ilişkilerle uğraşın...

Abdullah Öcalan' ın da affedileceği zamanı bekliyorum ben şimdi. Gerekçesi de ya AB' ye yalakalıktan olacak ya da yine AKP' nin gizli oy kapma çabaları olacak. Genişletilen af kapsamına "örgüte katılmış ama silah kullanmamış olanlar" gibi bir tanım var. Abdullah Öcalan' da hiç silah kullanmadı; onun statüsü ne olacak ? O zaman o da af isteyecek, diğer yöneticileri de... Fazla izahata gerek yok, ilk iş gidecekleri yer AİHM olacak ve bu haktan doğal olarak onlarda yararlanmak isteyecekler.

Biraz daha prim yapabilmek adına yapılan düşüncesiz ve riskli girişimler bunlar. Nelere meydan verileceği hiç hesaplanmıyor...

Bu arada bu yazı da 100. yazı oldu, kutluyorum kendi kendimi...

12 Aralık 2007

İstek Listem


Yılbaşında bana hediye almak isteyenler için (?) sıkıntı yaşamasınlar, "bu çocuğa ne alsak acaba" sorusu beyinlerini kemirmesin diye, şu aralar en çok aklıma takılan ürünü burada belirtiyorum, artık siz gerekeni yaparsınız...

Hani şurada yılbaşına da pek birşey kalmadı zaten. ;)

Kısmet olurda bu yöntem tutarsa, istek listesini de genişletiriz artık...

8 Aralık 2007

Blog Yuvası


Blog Yuvasında blogumdan bahsetmişler ve samimi eleştirilerini dile getirmişler; sağolsunlar. Yazıların kısa olmasından ve görsellikten dem vurmuşlar biraz... Bende cevap vereyim

Yazıları çok uzun tutmak istemiyorum zira bahsettiğim konular uzun uzadıya kaynak niteliği taşıyacak seviyede değil, fikir beyanı olarak da düşünülebilir. Kimseyi sıkmak istemem... Gerçi mekan benim, istediğim kadar uzatırım ama olsun :)

Görsellik konusunda da haklılar. Onu da halletmek var planlarım arasında ama nasıl zaman bulacağım, şimdilik pek kestiremiyorum...

Tekrar teşekkürler BlogYuvası

Biraz bahsetmek gerekirse, BlogYuvası kendilerini varlığınızdan haberdar ettiğiniz takdirde kısa bir süre içinde blogunuzu inceleyip sitelerinde ufak bir ekran görüntünüzle birlikte yorumlarını da ekleyip tanıtıyorlar. Emek isteyen bir çalışma ama sürekli genişleyen içeriklerinden işlerini ciddiye aldıkları belli oluyor. Bence zaman kaybetmeden sizde irtibata geçin...