7 Temmuz 2007

Resim

Ben aslında komik biriyim galiba. Çok şey için, çok zaman kaybediyorum. Hayatımın anahtar anlarını minik kağıt parçalarına not alıp, sonrada insanlara bu şekilde anlatmaya çalışıyorum savaşımı, yalnızlığımı, kalabalığımı, aşkımı...

Halbuki çok daha kolay bir yolu varmış, yeni farkettim;

Yapıştırıcam bir resmini senin, bir boş sayfanın ortasına ve göstericem her sorana...

Anlayana...

-1998-

Susarım

Yorgun bir gece
Yalnızlığın denklemi
Seslerin ötesinde
Sensizliğin tam içinde
Yok olan bir senliğin
Hiç olan bir benliğin
Olmayışının haykırışı dilimde
Zaten yoktu
Söyleyemiyorum
Susuyorum.

Tren

Trende iki adamla saatlerce konuştuk. Onlar bana siyaseti anlattılar, bende dinledim. Bana dinden bahsettiler sustum. Seni anlatmak isterdim; zavallı beyinlerde kirletmek istemedim.

Bana "Gençsin, hayatı tanımazsın" dediler. Kendilerince haklıydılar.

Ben hayata aşığım diyemedim; anlamazdı onlar.

Seni hiç görmedilerki...



Temmuz 98 / 03:15

Yol

Kızıl bir şafak söküyor

Demirden taştan

Yollara ve

Ben sana geliyorum

Gözlerim uyku sersemi

Kalbim buruk, yılların yalnızlığıyla

Başka güneşlerin doğduğu

Başka diyarlara gidiyorum

yada sana geliyorum

Kavga

Bugün hayat kavgasını, zorbalığı, zaferi ve yenilgiyi gördüm. En sonunda da korku düştü gözlerimden yere. İstiklal' deydim. Konuşulanları duydum, yukarı baktım. Gökyüzünde kuşlar vardı. Martılar bir güvercini kovaladılar, yakaladılar, daha havadayken parçaladılar. Korktum ya da üzüldüm herneyse, kafamı indirip yürümeye devam ettim.
Tam üç adım sonra önüme düştü güvercinin bedeni; paramparçaydı. Öylece kaldım. Sesim çıkmadı bağırmak istesemde, çünkü çok korktum. Kafamı kaldırıp baktım tekrar yukarı. Martılar birkaç zafer çığlığı atıp dağıldılar. Tekrar baktım güvercine ve devam ettim yürümeye. Biraz sonra çocuklar geçti yanımdan koşarak, güvercinin cesediyle oynuyorlardı.

Korku düştü gözlerimden yere... İSTİKLALDEYDİM