20 Ekim 2009

Welcome to Turkey

Hükümetimin karar verdiği kürt açılımı olayında son olarak "barış" grubu yolladılar yurduma.. Sevsinler!!!!!

Açılım konusunda sanırım tıkanıp kalınca herkes, kendilerince böyle bir hamle yapmayı uygun gördüler. Amaç belli. Türk Devleti'ni tartmak!!! Gönderilen teröristlere nasıl davranıldığını gözlemleyip "bakın biz size zeytin dalı uzattık ama siz hiçbir şey yapmıyorsunuz" diyebilmek.

Savaş bitecekmiş!!
Hangi savaş?
Yüzyıllardır aynı toprakta yaşayanların, ne için olduğunu bilmeden birbirlerini öldürdükleri savaş mı?

PKK silahları susturacakmış!!
Hangi silahları?
Bir yandan devlete terörle mücadelede yardım sözü verip, diğer yandan el altından teröristlere yardım edenlerin temin ettiği silahlar mı?

Uyanın artık!!!
Gönderilen teröristlerin hiçbirinin eli silah tutmadı, çatışmaya girmedi..Bu yüzden jet hızıyla yargılanıp evlerine gönderildiler.

17 Ekim 2009

Mavi Duvar

Hoşuna gider; bilirim...

12 Ekim 2009

Hayata Bir Mola

Birçok blog yazarı arkadaş dönem dönem mola verdi yazmaya, sıkıntılar, çözülemeyen sorunlar, belki ayrılıklar, görevler, dersler... Benim de dinlenme zamanım geldi...

Herkesin kendine göre bir derdi var elbet... Benim derdim kimi gerer bilemem. Kimin umrunda olur o da belli değil, an itibariyle çok da umrumda değil aslında...


Yazacak binlerce cümle vardı aklımda, koca bir roman yazabilirdim hayatımın bizzat kendisiyle. Kelimelerle oynayıp, cümlelerle dans edebilirdim bende bazıları gibi... Kalemim kırıldı...


İsteyen oturup ağlar, isteyen kına yakar bir tarafına...

Sonra da isyan ediyorsun diyorlar... Kimin tavuğuna kışt demişim bu güne kadar ?


Kimse alınmasın üstüne; kim alınacaksa... Ben masal değildim, gerçeğin ta kendisiydim, kimsenin de ayağına dolanmak değildi niyetim, dolanmadımda... Ama... herneyse...


Yanarım yanarım da, bir keşke daha eklendi hayatıma, ona yanarım... Keşke olmasaydı bu yeni keşke eki hayatıma ama bu istek bile başlıbaşına bir keşke...


Sen benim hiçbirşeyimsin
Hiçbir sevişmek yaşamışlığım
Henüz boş bir roman sahifesinde
Hiç kimse misin bilmemki nesin
Ne çok çığlıkların silemediği
Zaten yok bir tren penceresinde



9 Ekim 2009

Gülümseyerek

Bütün yaşananların ötesinde,
Hayatın inişleri, çıkışları sonrasında,
Çekilen acılar, duyulan sancılardan daha içeride,
Hepsinden daha gerçek bir "sen" var...
Tam karşısında da bir "ben"
Nefesini dudaklarının tam ucunda hissetmediği her an
Ölümü ciğerlerinde hisseden bir "ben"...
Gel...
Lütfen...






Thanks for drawing @chelx

6 Ekim 2009

Envanter

Bazen telaşlanıyor insan. Etrafında neler olup bittiğini anlamaya çalışırken, ayrıntıları anlamaya, yorumlamaya çalışayım derken, gözünün önündeki gerçeği, bütünü kaçırıveriyor.

Ben de öyle oldum bir süredir. Aman bir heyecan, bir kovalamaca... beter... Bezdirecek seviyelere varıyorum kimi zaman; farkındayım... Sağolsun, arada haşlasa da bana karşı her zaman sabırlı davranan bir sevgilim var da, garibim "ya sabır" deyip uğraşıyor benimle... Üstelik onun benim sabrıma ihtiyacı varken hemde... Seviyorum onu...

Güzel bir işe başladım, huzurlu çalışabildiğim, sabahları üşenmeden gidebildiğim bir işyerindeyim. Keyifli de geçiyor zaman, akşam olduğunu arkadaşlar "gidiyoruz" dediğinde farkediyorum, Allah bozmasın... Elimde birkaç proje, benim aklım hülyalarda... Biri bana bir çimdik atıversin bir zahmet... Sakallarımı kestikten sonra ortaya çıkan dobalak yüzümü görünce genel müdürüm "bu ne hal, hemen istifanı hazırla..." dedi ama o sırada kahkaha atıyor olması şaka olduğu anlamına gelir... değil mi ? Sırada, herkesi daha çok şaşırtacak sürprizlerim de var, bakalım onlara ne diyecekler :)

Evimizde yaşadığımız bazı sağlık sorunlarını da atlatmaya başladık. Arada bir her evde olan gerginlikler tartışmalar bizde de yaşanıyor elbette ama, herşeye rağmen akşam kapıdan girince, "hoşgeldin" diyen yüzlerle karşılaşmak keyifli. Akşam yemeğinde günü konuşabilmek, çay eşliğinde eskilerden konuşup dertleşebilmek...

Defalarca maddi sıkıntı yaşadım, birçoğumuz gibi... Kimsenin hayatı toz pembe değil, herkesin de derdi sıkıntısı kendine ağır malum... Benimkiler de bana göre ağırdı. Hepsi halloldu bir şekilde, kapandı, çözüldü... Kalan kırıntıları da temizliyorum bir yandan. Allah daha büyük keder vermesin, sağlığım yerinde çok şükür. Para içinde yüzüp acı çekmektense, sıkıntı çekip, huzurlu olmayı yeğlerim. Kimseye boyun eğmek zorunda kalmadım, umarım olmazda...

Şöyle bir geriye dönüp baktığımda pişman olduğum hiçbirşey yok... ya da en fazla herkes kadardır... bilemiyorum... ama benim vicdanım rahat en azından. Tahminim beni küfür ederek anan da yok, bu da iyi birşey... Bay mükemmel değilim ama insan olmaya çalışıyorum sadece...

Güzel güzel... Ters birşey yokmuş... Güzel birkaç dost, huzurlu bir aile, bir de dosttan öte, candan içeri yoldaşım, sevdiğim var... Daha ne istiyorsun be adam ?...