Her geçen gün bir öncekinden daha karışık. Zaman gitgide kısalıyor. Günler her takvim yaprağında biraz daha kısalıyor sanki. Anılar sığdırdığımız günlere, anları sığdıramaz olduk. Biz mi hızlandık da hayat bize yetişemiyor, yoksa biz mi yetinemiyoruz...
"Günler, tepelerden aşağı koşan vahşi atlar misali..."
14 Aralık 2008
7 Aralık 2008
Yazma Dublörü
Burcu Sezer' den yaptığım alıntıyı yorumsuz paylaşıyorum...
Bu arada Burcu' nun blogunu da başarılı bulduğumu belirtmek isterim... Tiz ziyaret edile... :)
Yine de dayanamayıp birkaç kelam edeyim bari... Bir insandan, anısına tutulan bir deftere fikirlerini yazmayacak kadar nefret edilir mi?
Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın çeşitli zamanlarda ziyaret ettikleri Anıtkabir’de, özel deftere önceden başkalarınca yazılan yazılara imza atıyor. Her yazının karakteri farklı. Erdoğan’ın YAŞ’ın kış dönemi çalışmaları nedeniyle 2 Aralık günü gittiği Anıtkabir’de, özel deftere yazılan yazı ise, ‘’Bir Hat sanatçısı’’ tarafından kaleme alındı.
Bu arada Burcu' nun blogunu da başarılı bulduğumu belirtmek isterim... Tiz ziyaret edile... :)
6 Aralık 2008
Mahalle Maçları
Çocukluğumun güzel ayrıntılarından birini bilgisiz.org' ta rastladığım bir yazıyla hatırladım. Futbol konusunda hayatımın hiçbir döneminde yetenek sahibi olamadığımdan sanırım, beni o mahalle maçlarında oyuna almazlardı :)) Ben de kenarda çekirdek çitleyip seyirci olarak bulunurdum.
Bilgisiz' deki yazının üzerinden de epey zaman geçmiş ama benim de gözümden kaçmış demekki... Özellikle adımlamayı tarif edişi, pasif direniş benzetmesi ve adice yapılan gol şovunun ayrıntıları pek güzel, pek keyifli...
Bilgisiz' deki yazının üzerinden de epey zaman geçmiş ama benim de gözümden kaçmış demekki... Özellikle adımlamayı tarif edişi, pasif direniş benzetmesi ve adice yapılan gol şovunun ayrıntıları pek güzel, pek keyifli...
5 Aralık 2008
Sevgili Günlük

Çocukluğumdan beri heves etmişimdir günlük tutmaya. Defalarca da başladım... Gerisi gelmediği gibi o yazdıklarımı da saklayamadım. Eften püften ne varsa saklarım, öyle garip bir alışkanlığım var. Kutular dolusu kıvır zıvırım var :) Fakat nedense günlük niyetiyle başladığım hiçbir dökümanı saklayamadım.
Bunu yapabilenlere özeniyorum açıkçası. Geçenlerde uzun zamandır görmediğim iki arkadaşımla karşılaştım. Serpil ve Serap ikilisi... Deli divane insanlar... Nasıl da özlemişiz birbirimizi... Konuştukça hatırladık bazı ayrıntıları; saatlerimizi aldı... Gerçi sohbet çok da keyifli geçti ama "o olay öylemiydi ?" deyip nasıl olduğuna emin olamadığımız ayrıntılar da var. Serap, eskiden günlük tuttuğunu, üniversite yıllarına kadar devam ettiğini ve bütün o geçen zamanda yaşananları bu sayede gün gün hatırlayabildiğini söyledi. Keşke ben de zamanında böyle bir çalışma yapsaymışım diye düşündüm. Bir yandan da balık hafızamın en güzel nimetini tekrar hatırladım.

24 Kasım 2008
Öğretmenler Günü
Sevgili öğretmenlerimiz, gününüz kutlu olsun... Bir ülkenin geleceğini, insanların kaderini hazırlamak; gençliği hayata hazırlamak gibi önemli, hassas ve kutsal bir göreviniz var... Allah yardımcınız olsun...
Google' da sizi unutmamış, şöyle şık bir jest yapmış
Google' da sizi unutmamış, şöyle şık bir jest yapmış

Kaydol:
Kayıtlar (Atom)