Sayın Başbakan, sesini duyurma şansı olan bir vatandaş "Abdullah Gül' ü cumhurbaşkanım olarak kabul etmiyorum" diyince, daha önce de çiftçiye sergilediğine benzer bir tavırla "işine gelmiyorsa gidersin" mantığı sergiledi...
Hürriyet yazarlardan Bekir Coşkun' a karşı sergilediği bu tavır, her kesimden tepki aldı ve her seferinde olduğu gibi basın sorumlusu çıkıp "yahu yanlış anladınız, aslında öyle demek istemedi" diye durumu kurtarmaya çalıştı.
Yine Hürriyet' den Özdemir İnce, düşüncemi güzel özetlemiş...
"Uygar bir başbakan, düşünceyi açıklama özgürlüğünü ve eleştiri hakkını kullanan bir vatandaşa "Vatandaşlıktan çık!" diye posta koyamaz."
İktidara gelmeden üç-beş sene önce "Laiklik de neymiş?" deyip, sonra da "biz sözde değil, özde laiğiz" diyen, zamanında tarikat şeyhlerinin etekleri dibinde oturup, bugün devletin yönetimine kadar çıkabilmiş başbakanımızdan beklenen tavır bu maalesef...
Birçok ülkede adı yanlışlıkla bir skandala ya da yasadışı olaya karışan yöneticiler, yapmaları gereken en doğru hareketi yapıp istifa ediyorlar... Biz de ise halk herhangi bir durumu eleştirince bir de üstüne fırça yemeye başladı...
Cumhuriyet mitinglerine katılanları neredeyse vatan haini ilan eden insanlarla karşılaşıyorum. Sırf dini inançlarını insanların gözüne gözüne sokuyorlar diye AKP' yi yere göğe konduramayanlar var... Dininizi, inançlarınızı malzeme etmek bu kadar kolay mı ? Böyle halka böyle yönetim işte...
Olayla ilgili olarak başka yazarlardan da notlar da düşmek istiyorum;
Umur Talu (Sabah): Son devlet adamı: Başbakan’ın (bir başbakanın) gazeteci Bekir Coşkun’a (bir gazeteciye, bir vatandaşa), eleştiri özgürlüğünü kullanması karşısında, "Vatandaşlıktan çık" diyebilmesi vahimdir. Ne sinirle izah edilebilir, ne yüzde 47 ile. Tüm vatandaşlar için de utanç verici. Kınanmalı, hiç unutulmamalı!
Deniz Som (Cumhuriyet): Türkiye’nin yeni rejimini beğenmeyenlere üç gün içinde ülkeden çıkma izni verilmiştir! Allah’ın izniyle memleket nurlu ufuklara doğru yol almaktadır!
Selahaddin Çakırgil (Vakit): Bu beyan, Tayyip Bey’e en yabancı olması gereken bir üsluptur. Tayyip Bey, sizin Sezer’i hiç sevmediğinizi tahmin edebiliyorum. Ama, sırf onu sevmediğiniz için ülkeyi terk etmeyi düşünmemişsinizdir.
Güngör Mengi (Vatan): Bekir Coşkun’a kapıyı gösterme hakkını Başbakan nereden aldığını sanıyor? Hiçbir seçimin sonucu, bu ülkeye padişah veya halife getiremez.
ÇEK git polemiği AB çevrelerinde de büyük yankı buldu. AB kaynakları, 2005 yılında da Başbakan Erdoğan ile "Üniversitede türban takmak isteyen Arabistan’a gidebilir" diyen 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel arasında benzer bir polemiğin yaşandığına ve Erdoğan’ın o gün sarfettiği "Bu ülkenin evlatlarına kimse başka coğrafyada adres vermesin" sözlerine dikkat çektiler. AB çevreleri, fikir ve düşünce özgürlüğünün AB’nin olmazsa olmaz ilkelerinden birisi olduğunu hatırlattılar. Uğur ERGAN
***
İşaretli bölümdeki sözleri zamanında sarfeden Erdoğan, sanırım başka bir Erdoğan...
Kusura bakmayın sayın Başbakan' ım... Sizin keyfiniz olmuyor diye ülkemi terketmem...
Hiçbir yere gitmiyorum...
24 Ağustos 2007
17 Ağustos 2007
Yine sansür...
http://vatanhainleri.wordpress.com/ adresinde yayın yapan blog, "birilerinin" işine gelmeyen bazı ayrıntıları deşifre ettiği, bunların bütün delillerini de sunabildiği ve çok fazla dikkat çekmeye başladığı için sansüre kurban gitti ve siteye erişim, mahkemeye kararıyla engellendi.
Emeği geçenleri tebrik (!) etmek lazım... Haklarındaki gerçeklerin bu kadar aleni ifşa edilmesi birilerinin kanına dokundu herhalde...
Not: Adı geçen blog' un da dahil olduğu Wordpress.com blog sistemine erişim tamamen durdurulmuş. Erişim engelinin tam sebebini biryerlerden öğrenmek lazım...
Emeği geçenleri tebrik (!) etmek lazım... Haklarındaki gerçeklerin bu kadar aleni ifşa edilmesi birilerinin kanına dokundu herhalde...
Not: Adı geçen blog' un da dahil olduğu Wordpress.com blog sistemine erişim tamamen durdurulmuş. Erişim engelinin tam sebebini biryerlerden öğrenmek lazım...
Benzine ve Motorine Yine Zam
Bugün duyurulan bir habere göre, benzin ve motorine yine zam yapıldı. İlgili habere buradan ulaşabilirsiniz.
Sayın hükümet icraat döneminde zam yapmamıştı ya, masrafları fiyatlara yansıtmamış, faturayı halka kesmemişti ya, istikrar sağlanmış ve ekonomi bu sayede düzelmişti ya... Buyrun "istikrar" devam ediyor... Gösteri yeni başladı, sabırsızlanmayalım...
Sayın hükümet icraat döneminde zam yapmamıştı ya, masrafları fiyatlara yansıtmamış, faturayı halka kesmemişti ya, istikrar sağlanmış ve ekonomi bu sayede düzelmişti ya... Buyrun "istikrar" devam ediyor... Gösteri yeni başladı, sabırsızlanmayalım...
8 Ağustos 2007
Oyun Geliştiricileri...
OyunGeliştirici.Net sitesinde, Türkiye' de bilgisayar oyunları yapmak isteyen tüm tasarımcı ve programcılar için bol miktarda döküman, kaynak ve örnek var.
Konuyla ilgili programların tanıtımları ve dersleri ile kullanıcıların tartışabilmeleri ve bilgi alışverişi için forum da mevcut. Ayrıca üyeler de çalışmalarını açacakları alanlarda paylaşabiliyorlar. Türkiye için eksikliği duyulan bir çalışma... Tebrikler...
www.oyungelistirici.net
Konuyla ilgili programların tanıtımları ve dersleri ile kullanıcıların tartışabilmeleri ve bilgi alışverişi için forum da mevcut. Ayrıca üyeler de çalışmalarını açacakları alanlarda paylaşabiliyorlar. Türkiye için eksikliği duyulan bir çalışma... Tebrikler...
www.oyungelistirici.net
Orqun.com
"orqun.com popüler kültürü internet ortamında buluşturmayı hedefleyen, linklerle bezenmiş bir web komunitisidir" başlığından hareketle, sık güncellenen, benim de sık ziyaret ettiğim, başarılı bir çalışmadır... Tavsiye ederim...
http://www.orqun.com/
http://www.orqun.com/
7 Ağustos 2007
Zaman ve İlişkiler
İkili ilişkiler için en yıpratıcı unsur zamanmış; sonunda anladım. Yıllar geçtikçe duyguların ve bağların kuvvetleneceğini, inancın ve bağlılığın artacağını düşünürdüm. En azından benim için öyleydi.
Hayat hergün yeni birşeyler öğretiyor insana... Demekki çabalar, hayaller, acılar, sıkıntılar, mutluluklar alışkanlık haline gelebiliyormuş...
Yazık...
Hayat hergün yeni birşeyler öğretiyor insana... Demekki çabalar, hayaller, acılar, sıkıntılar, mutluluklar alışkanlık haline gelebiliyormuş...
Yazık...
27 Temmuz 2007
Sende bir kitap oku...
Sesli Kitap Gönüllüleri isimli grup, ""Engeller kaldırılabilir. Özürlülerin önünde engel olmayı reddediyorum" diyenler; kitaplar artık konuşuyor." sloganıyla bir çalışma yürütüyor. Siteden indirebileceğiniz bir program yardımıyla eğer bilgisayarınızda kayıt yapmanıza imkan verecek bir mikrofonunuz varsa, bir kitabı okuyup kaydediyor, bu organizasyona ulaştırıyorsunuz ve böylece bu kayıtlar Görme Özürlüler Bölümü olan kütüphanelere ulaştırılıyor...
Mail gruplarına üye olup çalışmaları takip edebilir, daha önce kaydı yapılmış kitapların ve devam eden projelerin listesine ulaşabilirsiniz...
Tamamen gönüllülük esasına göre çalışıyorlar. Hepimiz elimizden geldiğince duyuralım ki, doğrudan faydamız olmasa bile yardımcı olabilecek birilerini haberdar edebiliriz...
http://www.seslikitapgonulluleri.com/
Mail gruplarına üye olup çalışmaları takip edebilir, daha önce kaydı yapılmış kitapların ve devam eden projelerin listesine ulaşabilirsiniz...
Tamamen gönüllülük esasına göre çalışıyorlar. Hepimiz elimizden geldiğince duyuralım ki, doğrudan faydamız olmasa bile yardımcı olabilecek birilerini haberdar edebiliriz...
http://www.seslikitapgonulluleri.com/
23 Temmuz 2007
Seçim Sonuçları
Kendi adıma çok şaşırmamakla birlikte hayal kırıklığı içindeyim. Sadece görünene bakıp da oy kullananların yarattıkları bir tabloyla karşı karşıyayız.
Daha önceki seçim propagandalarında da aynı vaatleri veren fakat bunların hiçbirini yerine getirmeyen bir partiyi seçtik bir elden, tebrikler...
Milletvekili dokunulmazlıkları kaldırılacaktı, AKP kadrosunun bir sürü soruşturması var diye kaldırılmadı, kimse de ses etmedi, şimdi de aynı vaatler havalarda uçuşuyor...
Ekonomi düzelecek denmişti, cumhuriyet tarihinin en büyük devaülasyonu 2005' de yaşandı, halkı "0' ları eksilttik, ekonomi düzeldi..." diye kandırıyorlar... 20 Milyon en büyük banknot iken, 50 ve 100 YTL tedavüle girdi, devaülasyonun boyutu büyük ama farkına varılmadı; herkes eksilen sıfırların derdine düşmüştü...
Skandallar, rejim karşıtı söylemler, iktidar döneminde Türk halkının zayıf hafızasına kurban gitti... Kadroların geçmişi nedense hep boşverildi...
Yabancı sermaye çekilecek dendi ama sadece hazırdaki tesisler satıldı. Ne yeni tesis var ortada, ne de istihdam sağlandı... Gelen paraların ne yapıldığı hakkında kimsenin bilgisi yok. Dış ve iç borçlar yerinde sayıyor ama ekonomik göstergeler düşük diye herkes bayram ediyor... Tutarsızlıklar gözardı ediliyor...
Şimdi ise buyrun bakalım, yaşanmış olayların hepsini ve tahminen çok daha fazlasını yaşamaya hazır olalım...
Bir de imkanı olduğu halde oy kullanmayan ya da bilinçli şekilde geçersiz oy kullananlar var ki, hiç kusura bakmasınlar onları da "içi boş çuval" ilan ediyorum. Elinizdeki en büyük demokratik kozunuzu da bu şekilde ziyan ettiniz, zihniyetinize de turp suyu...
Daha önceki seçim propagandalarında da aynı vaatleri veren fakat bunların hiçbirini yerine getirmeyen bir partiyi seçtik bir elden, tebrikler...
Milletvekili dokunulmazlıkları kaldırılacaktı, AKP kadrosunun bir sürü soruşturması var diye kaldırılmadı, kimse de ses etmedi, şimdi de aynı vaatler havalarda uçuşuyor...
Ekonomi düzelecek denmişti, cumhuriyet tarihinin en büyük devaülasyonu 2005' de yaşandı, halkı "0' ları eksilttik, ekonomi düzeldi..." diye kandırıyorlar... 20 Milyon en büyük banknot iken, 50 ve 100 YTL tedavüle girdi, devaülasyonun boyutu büyük ama farkına varılmadı; herkes eksilen sıfırların derdine düşmüştü...
Skandallar, rejim karşıtı söylemler, iktidar döneminde Türk halkının zayıf hafızasına kurban gitti... Kadroların geçmişi nedense hep boşverildi...
Yabancı sermaye çekilecek dendi ama sadece hazırdaki tesisler satıldı. Ne yeni tesis var ortada, ne de istihdam sağlandı... Gelen paraların ne yapıldığı hakkında kimsenin bilgisi yok. Dış ve iç borçlar yerinde sayıyor ama ekonomik göstergeler düşük diye herkes bayram ediyor... Tutarsızlıklar gözardı ediliyor...
Şimdi ise buyrun bakalım, yaşanmış olayların hepsini ve tahminen çok daha fazlasını yaşamaya hazır olalım...
Bir de imkanı olduğu halde oy kullanmayan ya da bilinçli şekilde geçersiz oy kullananlar var ki, hiç kusura bakmasınlar onları da "içi boş çuval" ilan ediyorum. Elinizdeki en büyük demokratik kozunuzu da bu şekilde ziyan ettiniz, zihniyetinize de turp suyu...
20 Temmuz 2007
Seçim öncesi son çabalar
Şeçime birkaç gün kala partiler propaganda faaliyetlerine devam ederken, miting alanlarında ve meydanlarda protestolar sürüyor, kirli çamaşırlar ortaya dökülmeye çalışılıyor, polemikler yaratılıyor...
Şimdiye kadar ülkeye ve ekonomiye zarar verecek yüzlerce icraat ortaya dökülmüş olmasına rağmen hala daha politikacılar bu vatana hayatlarını adamış havasındalar... Vatandaş tepki vermeye kalkınca azar işitiyor, böyle bir terbiyesizlik meşru müdafa olarak tanımlanabiliyor.
İktidar adı altında teröristbaşına "sayın" diyebilen, "Diyarbakır' a kadar gireriz..." diyebilecek kadar haddini aşacak cesareti bulan birini muhatap alıp, davet eden, bütün dünyanın terörist kabul ettiği El-Kadı' ya kefil olan, El-Kadı hakkında rapor hazırladı diye bürokratları görevden alan, Kuzey Irak' a girmemek şartıyla ABD ile 1 milyar dolarlık anlaşma imzalayabilecek kadar basiretsiz bir zihniyetten bahsediyoruz...
Kimileri "yeni ekonomik modeller yarattım, ülkeyi kurtaracağım" diyor, kimileri sağlıklı hesap kitap yapmadan uçuk vaadlerde bulunuyor...
Bu zamana kadar yapılamamış bütün faaliyetler son bir aya sıkıştırıldı, her tarafta yol ve çevre çalışmaları, inşaatlar var.
Hakkımız da hayırlısı diyeceğim ama, etrafımda birçok insanın hala daha at gözlükleriyle dolaştığını da gördükçe umudum kalmıyor...
Şimdiye kadar ülkeye ve ekonomiye zarar verecek yüzlerce icraat ortaya dökülmüş olmasına rağmen hala daha politikacılar bu vatana hayatlarını adamış havasındalar... Vatandaş tepki vermeye kalkınca azar işitiyor, böyle bir terbiyesizlik meşru müdafa olarak tanımlanabiliyor.
İktidar adı altında teröristbaşına "sayın" diyebilen, "Diyarbakır' a kadar gireriz..." diyebilecek kadar haddini aşacak cesareti bulan birini muhatap alıp, davet eden, bütün dünyanın terörist kabul ettiği El-Kadı' ya kefil olan, El-Kadı hakkında rapor hazırladı diye bürokratları görevden alan, Kuzey Irak' a girmemek şartıyla ABD ile 1 milyar dolarlık anlaşma imzalayabilecek kadar basiretsiz bir zihniyetten bahsediyoruz...
Kimileri "yeni ekonomik modeller yarattım, ülkeyi kurtaracağım" diyor, kimileri sağlıklı hesap kitap yapmadan uçuk vaadlerde bulunuyor...
Bu zamana kadar yapılamamış bütün faaliyetler son bir aya sıkıştırıldı, her tarafta yol ve çevre çalışmaları, inşaatlar var.
Hakkımız da hayırlısı diyeceğim ama, etrafımda birçok insanın hala daha at gözlükleriyle dolaştığını da gördükçe umudum kalmıyor...
12 Temmuz 2007
R10.Net' de SEO yarışması
R10.Net tarafından düzenlenen bir SEO yarışması başlamış. Geç de olsa haberim oldu benimde.
Amaç olarak güzel, forum müdavimi tasarımcı arkadaşların SEO konusundaki yeteneklerini sınamak ve çabalarını ödüllendirmek amaçlanmış. Şahsen pek iddiam olmamakla beraber bende şansımı denemek istedim. İtiraf edeyim ödüller çok cazip... Sponsor firmalar ve ödülleri iştah açıcı...
1. (Birinciye) >> Trp.Com.Tr`den 1000$ HaberOdasi.Com`dan 1000 Tumlab.com 500$ nakit para ödülü
2.(İkinciye) >> SonDakikaci.Com`dan HP NX 7300 Laptop + ringofon 500$ nakit para ödülü
3. ( Üçüncüye) >> AdayimTv.Com`dan PlayStation 3
İlk 3`e giren yarışmacılara HaberOdasi.Com`a ait 400 sitede , 32 Radyo kanalında , 16 Tv Kanalında 1 ay boyunca reklam verme imkanı.
NeyinPesindesin.Com`dan 6 boyunca kullanabileceği özel üyelik .
R10.Net`den 1 aylık Text reklam verebilme imkanı.
Sitelerinde kullanabileceği 2007 SEO Şampiyonu ifadesi yer alan Logo.
Kazanabilmek için de, "www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması" cümlesi ile Google aramalarında ilk 3' e girmek gerekiyor. Sonuçlar Google indexlerine göre belirleneceği için hile yapma şansı da yok. Herkesten kaçar ama Google' dan kaçmaz..
Katılanlara bol şans, haydi bakalım...
Amaç olarak güzel, forum müdavimi tasarımcı arkadaşların SEO konusundaki yeteneklerini sınamak ve çabalarını ödüllendirmek amaçlanmış. Şahsen pek iddiam olmamakla beraber bende şansımı denemek istedim. İtiraf edeyim ödüller çok cazip... Sponsor firmalar ve ödülleri iştah açıcı...
1. (Birinciye) >> Trp.Com.Tr`den 1000$ HaberOdasi.Com`dan 1000 Tumlab.com 500$ nakit para ödülü
2.(İkinciye) >> SonDakikaci.Com`dan HP NX 7300 Laptop + ringofon 500$ nakit para ödülü
3. ( Üçüncüye) >> AdayimTv.Com`dan PlayStation 3
İlk 3`e giren yarışmacılara HaberOdasi.Com`a ait 400 sitede , 32 Radyo kanalında , 16 Tv Kanalında 1 ay boyunca reklam verme imkanı.
NeyinPesindesin.Com`dan 6 boyunca kullanabileceği özel üyelik .
R10.Net`den 1 aylık Text reklam verebilme imkanı.
Sitelerinde kullanabileceği 2007 SEO Şampiyonu ifadesi yer alan Logo.
Kazanabilmek için de, "www.r10.net küresel ısınmaya hayır seo yarışması" cümlesi ile Google aramalarında ilk 3' e girmek gerekiyor. Sonuçlar Google indexlerine göre belirleneceği için hile yapma şansı da yok. Herkesten kaçar ama Google' dan kaçmaz..
Katılanlara bol şans, haydi bakalım...
Türkçe Blog Arama Motoru - Hemenmi ?
Malumunuz blogların popülerliği gitgide artıyor ve başlıbaşına bir akım halini aldı. Hatta önemli organizasyonlarda habercilerle birlikte bazı blog yazarlarının da çağrıldıklarına şahit olduk.
Bu akım içerisinde Türkçe içerikli çok başarılı bloglar da mevcut... Bunlar arasında kaybolmamak için de sadece Türkçe bloglarda arama yapan bir servis var...
www.hemenmi.com
Yaratıcı bir girişim; tavsiyemdir...
Bu akım içerisinde Türkçe içerikli çok başarılı bloglar da mevcut... Bunlar arasında kaybolmamak için de sadece Türkçe bloglarda arama yapan bir servis var...
www.hemenmi.com
Yaratıcı bir girişim; tavsiyemdir...
11 Temmuz 2007
Webmaster' cıklar...
Bir süredir web tabanlı işler ile geçinmeye çalışıyorum, uzun zamandır amatör olarak zaten bu konuda çalışmalarım oluyordu, çalıştığım firmalar için birşeyler yapmıştım ama son dönemde bir şekilde bu yönde bir kariyer oluşturmaya çalışıyorum. Gecemi gündüzüme katıp birşeyler öğrenmek için uğraşıyorum.
Bu arada şahit olduklarım, bu sektörün eskileri için, başarılı şahıs ve firmaları için de üzücü. Yıllarca bu sektöre emek vermiş insanların öyle komik rakipleri varki, şaşarsınız...
Template' ler ile, sağdan soldan çalma içerik ile site yapıp, piyasayı baltalayanları biliyorduk ama ücretsiz sunuculara site yapıp, bir de ücretsiz e-mail adresi ayarladıktan sonra "al abi sana site yaptım, ver 50-100 neyse..." diyenler de çıktı... Bu işin bu kadar ucuzlayacağını düşünmemiştim hiç...
Doğal olarak siz de çıkıp olaya en başta "proje" adıyla baktığınızdan daha ilk adımda kaybediyorsunuz.
Bugün bir müşterime verdiğim teklif için aradım, konuşma sırasında "proje" kelimesini kullanınca karşımdaki kişi bana "ne projesi canım, üç-beş sayfa birşey yapacağız alt tarafı, bunun neresi proje olacak ?" dediğinde birkaç saniye cevap veremedim... Yapılması düşünülen iş en azından 35 sayfalık, güncellenebilir bir ürün kataloğu içeriyor. Diğer kurumsal sayfaları saymıyorum bile. Mevcut sitenin berbat durumdaki görselleri tamamen elden geçirilecek ve site tam olarak, HTML şablon da dahil baştan oluşturulacak ama bunun adı proje olmayacak. Sonuç olarak bir pazarlık stratejisi olarak aldım bu tavrını ama fiyatı beğendiremedim. Daha ucuza yapan da varmış... Sağlık olsun...
Birkaç ay sonra hazır şablonlardan biriyle yapılmış, benzeri en azından 50-60 yerde bulunabilecek tasarımdaki sitelerinin içini sağdan soldan çalma içerik ve işlenmemiş ürün resimleriyle ve tamamı statik bir altyapı ile oluşturacak birine, 200-250 YTL' ye işi vereceklerdir.
Hayırlı işler... Bizler de sektöre profesyonellik getirmek için çabalamaya devam edelim...
Bu arada şahit olduklarım, bu sektörün eskileri için, başarılı şahıs ve firmaları için de üzücü. Yıllarca bu sektöre emek vermiş insanların öyle komik rakipleri varki, şaşarsınız...
Template' ler ile, sağdan soldan çalma içerik ile site yapıp, piyasayı baltalayanları biliyorduk ama ücretsiz sunuculara site yapıp, bir de ücretsiz e-mail adresi ayarladıktan sonra "al abi sana site yaptım, ver 50-100 neyse..." diyenler de çıktı... Bu işin bu kadar ucuzlayacağını düşünmemiştim hiç...
Doğal olarak siz de çıkıp olaya en başta "proje" adıyla baktığınızdan daha ilk adımda kaybediyorsunuz.
Bugün bir müşterime verdiğim teklif için aradım, konuşma sırasında "proje" kelimesini kullanınca karşımdaki kişi bana "ne projesi canım, üç-beş sayfa birşey yapacağız alt tarafı, bunun neresi proje olacak ?" dediğinde birkaç saniye cevap veremedim... Yapılması düşünülen iş en azından 35 sayfalık, güncellenebilir bir ürün kataloğu içeriyor. Diğer kurumsal sayfaları saymıyorum bile. Mevcut sitenin berbat durumdaki görselleri tamamen elden geçirilecek ve site tam olarak, HTML şablon da dahil baştan oluşturulacak ama bunun adı proje olmayacak. Sonuç olarak bir pazarlık stratejisi olarak aldım bu tavrını ama fiyatı beğendiremedim. Daha ucuza yapan da varmış... Sağlık olsun...
Birkaç ay sonra hazır şablonlardan biriyle yapılmış, benzeri en azından 50-60 yerde bulunabilecek tasarımdaki sitelerinin içini sağdan soldan çalma içerik ve işlenmemiş ürün resimleriyle ve tamamı statik bir altyapı ile oluşturacak birine, 200-250 YTL' ye işi vereceklerdir.
Hayırlı işler... Bizler de sektöre profesyonellik getirmek için çabalamaya devam edelim...
10 Temmuz 2007
Gökyüzüne Yasaklı Çocuklar
Gökyüzüne yasaklı çocuklarız biz. Kafamızı kaldırıp baktığımızda gökyüzüne, dikenli teller var her yanda. Gökyüzünü görmemiz bile o kadar zor ki... Hele uçmak o uçsuz bucaksız tarlalarında tanrıların... Açın yolları; biz geliyoruz...
Kim destek verdi sanki bize ?. Ne yaptıysak kendimiz yaptıkta geldik bu uçurumun kenarına. Intihar heyecanını kendimiz buldukta tattık. Sonra kendimiz kurtardık kendimizi ölmekten; hayatta kaldık. Tutturmadık bir süre elimizi. Kendimiz kalkarız sandık ayağa. Olmadı, dost olmayı öğrendik sonra. Sığınmayi öğrendik. Limanlara ulaşan rotalar çizdik kendimize. Yolu ezberlemiştik nasıl olsa. Savaşacaksak, yalnız kalmayacaktık. Hiç yenilmezdik biz... Biz var ya biz...
Dostuklar vardı eskiden; ayakta tutardı hepimizi. Ellerim hiç boşlukta kalmamıştı. Gittiler sonra. Belki de buna alışmış olduğumdandır, sonraları çok boşlukta hissettim kendimi. Gidecek yer, yapacak iş kalmamış da hayatın sonu gelmi gibi olurdu kimi zamanlarda. Sonra söyledi biri bana; doğduktan ölene kadar yalnızsın diye...
Yalnız olmaya aşık oldum sonraları. Kendimi sevdim; ellerimi, aynadaki yüzümü... Farkettim ki bir ben aldatmam kendimi. Bir ben yalan söylemem aynada gözlerimin içine baka baka. Zaman geçti, onu da öğrendim. Öğrendik hepimiz maske imalat tekniklerini, bir sürü maske yaptık kendimize. Renk renk, çeşit çeşit. Canımız hangisini isterse onu kullanıyoruz şimdi. Velhasıl kendimize yalan söylemeyi de öğrendik.
İyi halt ettik...
2001 / İstanbul
Kim destek verdi sanki bize ?. Ne yaptıysak kendimiz yaptıkta geldik bu uçurumun kenarına. Intihar heyecanını kendimiz buldukta tattık. Sonra kendimiz kurtardık kendimizi ölmekten; hayatta kaldık. Tutturmadık bir süre elimizi. Kendimiz kalkarız sandık ayağa. Olmadı, dost olmayı öğrendik sonra. Sığınmayi öğrendik. Limanlara ulaşan rotalar çizdik kendimize. Yolu ezberlemiştik nasıl olsa. Savaşacaksak, yalnız kalmayacaktık. Hiç yenilmezdik biz... Biz var ya biz...
Dostuklar vardı eskiden; ayakta tutardı hepimizi. Ellerim hiç boşlukta kalmamıştı. Gittiler sonra. Belki de buna alışmış olduğumdandır, sonraları çok boşlukta hissettim kendimi. Gidecek yer, yapacak iş kalmamış da hayatın sonu gelmi gibi olurdu kimi zamanlarda. Sonra söyledi biri bana; doğduktan ölene kadar yalnızsın diye...
Yalnız olmaya aşık oldum sonraları. Kendimi sevdim; ellerimi, aynadaki yüzümü... Farkettim ki bir ben aldatmam kendimi. Bir ben yalan söylemem aynada gözlerimin içine baka baka. Zaman geçti, onu da öğrendim. Öğrendik hepimiz maske imalat tekniklerini, bir sürü maske yaptık kendimize. Renk renk, çeşit çeşit. Canımız hangisini isterse onu kullanıyoruz şimdi. Velhasıl kendimize yalan söylemeyi de öğrendik.
İyi halt ettik...
2001 / İstanbul
Çocukluğumun geçtiği mahallede...
Çocukluğumun geçtiği mahallede aşı boyalı evler olmadı hiç. Rengarenk, bir sürü gecekondu vardı. Ben, onların zorluk içinde yaşayan şartlara direnip ayakta kalmaya çalışan insanlar olduklarını sanmıştım.
Birçok yerde böyle ama bu mahallede farklı olan birşeyler vardı. Geç anladım.
Birkaç senede gecekondular gidip yerine lüks apartmanlar gelmeye başladı. Parasızlıktan fakirlikten plastik terliklerle dolaşan insanlar, yepyeni arabalar almaya başladılar. Oturduğumuz bina sokakta tekti, sonradan en ufak olan bina oldu.
Beni ve ailemi hayranlıkla seyreden, yanımıza yanaşmaktan çekinen, tanıdıkça dost olan o insanlar, bizi beğenmez oldu. Artık konuşmuyor, sadece küçümser gülücükler atıyorlardı kafamıza...
En çok kafamı bulandıran da bu insanların kendi aralarındaki muhabbetleri sırasında söyledikleri cümleydi...
"Haram bize yarıyo..."
Neyseki kabus bitti. Böyle iğrençliklerle içiçe değilim artık. Yeni bir mahalledeyim. Yeni insanlar var. Bakalım burada ne iğrençlikler çıkacak karşıma...
2000 / İstanbul
Birçok yerde böyle ama bu mahallede farklı olan birşeyler vardı. Geç anladım.
Birkaç senede gecekondular gidip yerine lüks apartmanlar gelmeye başladı. Parasızlıktan fakirlikten plastik terliklerle dolaşan insanlar, yepyeni arabalar almaya başladılar. Oturduğumuz bina sokakta tekti, sonradan en ufak olan bina oldu.
Beni ve ailemi hayranlıkla seyreden, yanımıza yanaşmaktan çekinen, tanıdıkça dost olan o insanlar, bizi beğenmez oldu. Artık konuşmuyor, sadece küçümser gülücükler atıyorlardı kafamıza...
En çok kafamı bulandıran da bu insanların kendi aralarındaki muhabbetleri sırasında söyledikleri cümleydi...
"Haram bize yarıyo..."
Neyseki kabus bitti. Böyle iğrençliklerle içiçe değilim artık. Yeni bir mahalledeyim. Yeni insanlar var. Bakalım burada ne iğrençlikler çıkacak karşıma...
2000 / İstanbul
7 Temmuz 2007
K6 Rulez 4ever
24 Şubat 2001' di yanlış hatırlamıyorsam, bizim "eski kemancı" ya da "köprüaltı" dediğimiz Kemancı kapatılmıştı... O zaman böyle birşey yazmışım...
--------------------------------------------
Bugün benim için önemli bir gün. K6 Keman kapandı... Bir tarih sayfasını daha koparıp attılar... Hepimizin başı sağolsun...
İnsanların bu kadar kaynaştıkları bir mekanın daha açılması sanırım epey zaman alacak...
Birgün yine karşılaşırız dostlar...
K6 Rulez 4ever
--------------------------------------------
Bugün benim için önemli bir gün. K6 Keman kapandı... Bir tarih sayfasını daha koparıp attılar... Hepimizin başı sağolsun...
İnsanların bu kadar kaynaştıkları bir mekanın daha açılması sanırım epey zaman alacak...
Birgün yine karşılaşırız dostlar...
K6 Rulez 4ever
Dostluğun Kıymeti
Dostlara yardımcı olmaya çalışmak güzel tabii ama bazen yardımcı olmaya çalışırken ben ihtiyaç duyuyorum yardıma...
O seçilmiş, o güzel insanlar için birşeyler yapmak mutlu ediyor beni. Çoğumuz içinde böyledir eminim. Benimde var böyle dostlarım. En başta sevdiğim insan... Sıkıntıya düştüğüm, bazı savaşlardan kurtulamadığım anlarda hep yanımda.
Sevdiklerinizin kıymetini bilin. Kaybettiğinizde farkedince onlara ne kadar ihtiyaç duyduğunuzu, hiç anlamı kalmıyor.
Hayat kavgası içinde sevdiklerinizi hatrlamak için, onlara güzel birşeyler verebilmek için özel günleri beklemeyelim dostlar. Hemen, bugün, en azından bir güzel söz söyleyin onlara. Kart atın, mail gönderin, çiçek yollayın, hiç farketmez. Sadece onları unutmadığınızı belli edin yeter...
O seçilmiş, o güzel insanlar için birşeyler yapmak mutlu ediyor beni. Çoğumuz içinde böyledir eminim. Benimde var böyle dostlarım. En başta sevdiğim insan... Sıkıntıya düştüğüm, bazı savaşlardan kurtulamadığım anlarda hep yanımda.
Sevdiklerinizin kıymetini bilin. Kaybettiğinizde farkedince onlara ne kadar ihtiyaç duyduğunuzu, hiç anlamı kalmıyor.
Hayat kavgası içinde sevdiklerinizi hatrlamak için, onlara güzel birşeyler verebilmek için özel günleri beklemeyelim dostlar. Hemen, bugün, en azından bir güzel söz söyleyin onlara. Kart atın, mail gönderin, çiçek yollayın, hiç farketmez. Sadece onları unutmadığınızı belli edin yeter...
Geçip Giden Zamanlar
Çoğu kimse farkında değil hala. Birçok insan yıllarca haykırdı, yıllar geçiyor, ömür bitiyor dediler kimse dinlemedi.
Boşuna kırıyoruz birbirimizi dostlar... Kaybettiklerimizin farkına varamıyoruz... Zaman avuçlarınızın içinden kaçıp giderken ve sizde onun peşinden koşarken, o sizi çıkmaz sokaklara sürüklüyor. Farkına varamadınız mı hala ? Hayat bizlerle oyun oynuyor. Kuralları o koyuyor, biz boyun eğiyoruz !... Kaçınız denedi bir kere olsun hayata başkaldırmayı ? Hiç düşündünüz mü birgün bile olsa sadece kendi istediklerinizi yapsanız, ne kadar huzurlu olacaksınız ?!... Belki sevdiklerinize kulak verseniz onlarıda mutlu edeceksiniz değil mi ?...
Haydi vakit kaybetmeden kendiniz için ya da sevdikleriniz için... Birazcık da olsa zamanın peşinden koşmak vazgeçin... Unutun yarının vadettiklerini ve bugünü yaşayın. Nefes alabiliyor olmanın tadına varın... Huzuru ve sevgiyi, diğer gerçek insanlarla paylaşın... Dostlarınıza elinizi uzatın...
Boşuna kırıyoruz birbirimizi dostlar... Kaybettiklerimizin farkına varamıyoruz... Zaman avuçlarınızın içinden kaçıp giderken ve sizde onun peşinden koşarken, o sizi çıkmaz sokaklara sürüklüyor. Farkına varamadınız mı hala ? Hayat bizlerle oyun oynuyor. Kuralları o koyuyor, biz boyun eğiyoruz !... Kaçınız denedi bir kere olsun hayata başkaldırmayı ? Hiç düşündünüz mü birgün bile olsa sadece kendi istediklerinizi yapsanız, ne kadar huzurlu olacaksınız ?!... Belki sevdiklerinize kulak verseniz onlarıda mutlu edeceksiniz değil mi ?...
Haydi vakit kaybetmeden kendiniz için ya da sevdikleriniz için... Birazcık da olsa zamanın peşinden koşmak vazgeçin... Unutun yarının vadettiklerini ve bugünü yaşayın. Nefes alabiliyor olmanın tadına varın... Huzuru ve sevgiyi, diğer gerçek insanlarla paylaşın... Dostlarınıza elinizi uzatın...
Düşler
Eskiden hayal kurma şansımız vardı...
Artık o da yasak...
--------------------
Yorgun duslerimiz vardı bizim.
Bir bir vurdular hepsini...
Hiç kanamadı, çünkü,
Zaten hiç yaşamamışlardı
Artık o da yasak...
--------------------
Yorgun duslerimiz vardı bizim.
Bir bir vurdular hepsini...
Hiç kanamadı, çünkü,
Zaten hiç yaşamamışlardı
Anlarım
Sus, konuşma; yorgunum.
Anlatmaya çalışma; ben biliyorum...
Sadece gel
Öyle yada böyle
Nasıl istersen
Sakın konuşma ama
Gözlerinin sesini bastırmasın
Bak yeter; ben anlarım.
Anlatmaya çalışma; ben biliyorum...
Sadece gel
Öyle yada böyle
Nasıl istersen
Sakın konuşma ama
Gözlerinin sesini bastırmasın
Bak yeter; ben anlarım.
Resim
Ben aslında komik biriyim galiba. Çok şey için, çok zaman kaybediyorum. Hayatımın anahtar anlarını minik kağıt parçalarına not alıp, sonrada insanlara bu şekilde anlatmaya çalışıyorum savaşımı, yalnızlığımı, kalabalığımı, aşkımı...
Halbuki çok daha kolay bir yolu varmış, yeni farkettim;
Yapıştırıcam bir resmini senin, bir boş sayfanın ortasına ve göstericem her sorana...
Anlayana...
-1998-
Halbuki çok daha kolay bir yolu varmış, yeni farkettim;
Yapıştırıcam bir resmini senin, bir boş sayfanın ortasına ve göstericem her sorana...
Anlayana...
-1998-
Susarım
Yorgun bir gece
Yalnızlığın denklemi
Seslerin ötesinde
Sensizliğin tam içinde
Yok olan bir senliğin
Hiç olan bir benliğin
Olmayışının haykırışı dilimde
Zaten yoktu
Söyleyemiyorum
Susuyorum.
Yalnızlığın denklemi
Seslerin ötesinde
Sensizliğin tam içinde
Yok olan bir senliğin
Hiç olan bir benliğin
Olmayışının haykırışı dilimde
Zaten yoktu
Söyleyemiyorum
Susuyorum.
Tren
Trende iki adamla saatlerce konuştuk. Onlar bana siyaseti anlattılar, bende dinledim. Bana dinden bahsettiler sustum. Seni anlatmak isterdim; zavallı beyinlerde kirletmek istemedim.
Bana "Gençsin, hayatı tanımazsın" dediler. Kendilerince haklıydılar.
Ben hayata aşığım diyemedim; anlamazdı onlar.
Seni hiç görmedilerki...
Temmuz 98 / 03:15
Bana "Gençsin, hayatı tanımazsın" dediler. Kendilerince haklıydılar.
Ben hayata aşığım diyemedim; anlamazdı onlar.
Seni hiç görmedilerki...
Temmuz 98 / 03:15
Yol
Kızıl bir şafak söküyor
Demirden taştan
Yollara ve
Ben sana geliyorum
Gözlerim uyku sersemi
Kalbim buruk, yılların yalnızlığıyla
Başka güneşlerin doğduğu
Başka diyarlara gidiyorum
yada sana geliyorum
Demirden taştan
Yollara ve
Ben sana geliyorum
Gözlerim uyku sersemi
Kalbim buruk, yılların yalnızlığıyla
Başka güneşlerin doğduğu
Başka diyarlara gidiyorum
yada sana geliyorum
Kavga
Bugün hayat kavgasını, zorbalığı, zaferi ve yenilgiyi gördüm. En sonunda da korku düştü gözlerimden yere. İstiklal' deydim. Konuşulanları duydum, yukarı baktım. Gökyüzünde kuşlar vardı. Martılar bir güvercini kovaladılar, yakaladılar, daha havadayken parçaladılar. Korktum ya da üzüldüm herneyse, kafamı indirip yürümeye devam ettim.
Tam üç adım sonra önüme düştü güvercinin bedeni; paramparçaydı. Öylece kaldım. Sesim çıkmadı bağırmak istesemde, çünkü çok korktum. Kafamı kaldırıp baktım tekrar yukarı. Martılar birkaç zafer çığlığı atıp dağıldılar. Tekrar baktım güvercine ve devam ettim yürümeye. Biraz sonra çocuklar geçti yanımdan koşarak, güvercinin cesediyle oynuyorlardı.
Korku düştü gözlerimden yere... İSTİKLALDEYDİM
Tam üç adım sonra önüme düştü güvercinin bedeni; paramparçaydı. Öylece kaldım. Sesim çıkmadı bağırmak istesemde, çünkü çok korktum. Kafamı kaldırıp baktım tekrar yukarı. Martılar birkaç zafer çığlığı atıp dağıldılar. Tekrar baktım güvercine ve devam ettim yürümeye. Biraz sonra çocuklar geçti yanımdan koşarak, güvercinin cesediyle oynuyorlardı.
Korku düştü gözlerimden yere... İSTİKLALDEYDİM
Denemelerim; yeniden
Daha önce ücretsiz bir sunucuda kendi adıma bir site çalışması yapmıştım. Oradaki bazı materyalleri buraya taşıyıp orayı da tasfiye etmeye kadar verdim.
Çalışmalarım hakkında yorumlarınızı da bekliyorum...
Çalışmalarım hakkında yorumlarınızı da bekliyorum...
7 Haziran 2007
İnternet Kirliliği
Son zamanlarda gittikçe belirginleşen bir kirlilik türü daha yaşanıyor; İnternet Kirliliği. Birçok noktada aynı içeriğe rastlıyorum. Spam maillerin arasından gerçek maillerimi ayırabilmek için ciddi süreler harcıyorum. Birbirinin kopyası siteler içinde aradığımı bulana kadar fazladan vakit harcıyorum. Bu hepimizin sıkıntısı sanırım.
İnsanlar başkalarına ait çalışmaları alıp kendileri yapmış gibi göstermeye bayılıyorlar. Bir çeşit tatmin sanırım. Kaynak göstermek de zor geliyor belliki, ağırlarına gidiyor.
Daha önce çalıştığım bir firma için yaptığım sitede kendi yazdığım metinleri alıp, içinden firma adı kısımlarını değiştirip kullananlar oldu. Bazıları sadece paragrafları, bazıları sayfaların tamamını kullandı. Firmanın atölyesinde çekilen resimleri kullananlar bile oldu, "burası bizim atölyemiz" diye... Uyardıklarımızdan cevap veren bile olmadı... İşin daha da acı yanı bunu yapanların büyük kısmı dostlarımız, aynı sektörden iş yaptığımız firmalardı...
Her yanda mp3, video, adult ve benzeri siteler türüyor sürekli ve inanılmaz şekilde müşteri buluyorlar. İnternet kullanıcılarının ciddi bir bölümü bu içeriğe çok ilgi gösteriyor demekki...
Kurumsal ya da kişisel, bir site hazırlayacaksanız özgün olmaya gayret etmelisiniz. Birilerinden ya da başka çalışmalardan fikir almak tamam ama biraz da yaratıcılık olmalı değilmi ? Yoksa ortalık çöplükten farksız hale geliyor...
İnsanlar başkalarına ait çalışmaları alıp kendileri yapmış gibi göstermeye bayılıyorlar. Bir çeşit tatmin sanırım. Kaynak göstermek de zor geliyor belliki, ağırlarına gidiyor.
Daha önce çalıştığım bir firma için yaptığım sitede kendi yazdığım metinleri alıp, içinden firma adı kısımlarını değiştirip kullananlar oldu. Bazıları sadece paragrafları, bazıları sayfaların tamamını kullandı. Firmanın atölyesinde çekilen resimleri kullananlar bile oldu, "burası bizim atölyemiz" diye... Uyardıklarımızdan cevap veren bile olmadı... İşin daha da acı yanı bunu yapanların büyük kısmı dostlarımız, aynı sektörden iş yaptığımız firmalardı...
Her yanda mp3, video, adult ve benzeri siteler türüyor sürekli ve inanılmaz şekilde müşteri buluyorlar. İnternet kullanıcılarının ciddi bir bölümü bu içeriğe çok ilgi gösteriyor demekki...
Kurumsal ya da kişisel, bir site hazırlayacaksanız özgün olmaya gayret etmelisiniz. Birilerinden ya da başka çalışmalardan fikir almak tamam ama biraz da yaratıcılık olmalı değilmi ? Yoksa ortalık çöplükten farksız hale geliyor...
29 Mayıs 2007
Sağlık Sistemimizin Durumu
Yakın zamanda yaşadığımız tatsız bir Acil Servis tecrübesi ile ilgili olarak maalesef şahit olduğum birçok üzücü durum var.
Sağlık sisteminde yaşanan bürokratik aksaklıklar dışında pratikde yaşanan tatsızlıkları yaşamadan görmek pek mümkün olmuyor. Allah kimseyi hastanelere mecbur etmesin ama doktorlarımızı da başımızdan eksik etmesin...
İşini layıkıyla yapmaya çalışan bir sürü doktor, hemşire, sağlık görevlisi ve hizmetlilerin yanısıra, hemen her kurumda maalesef bulunan birkaç kendini bilmez, yiyici terbiyesiz yüzünden zaten hassas durumda olan bu sistem de yaşanan aksaklıklar anlatmakla bitmez. Son yaşadıklarım ile ilgili bazı ayrıntıları HerTürlü' de detaylıca anlattım...
Genel itibariyle zaten yetersiz olan teknik imkanlar, kapasite sorunlarıyla boğuşan sağlık personelinin kösteklerinden biri de çalışmadan, devlet sırtından bedava yaşamaya alışmış, sülük zihniyetli bazı mesai arkadaşları. Kimi görevliler yüzlerce insan ve birden fazla görev tanımıyla aynı anda boğuşurken kimileri gönül rahatlığıyla sohbet edip, çay sigara içebiliyor, hatta mesai bitmeden o karmaşadan faydalanıp evine gidebiliyor...
Haydi bunu başhekime anlatalım, müdehale etsin diyorsunuz ama o da kendi eş, dost, ahbaplarına öncelik tanınması talimatıyla parası devletten ödenen özel güvenlik şirketi elemanlarını bu kişilere tahsis ederek, zaten karışık olan işleri, torpil yaparak daha da karştırıyor...
Ben de artık söyleyecek söz bulamıyorum...
Sağlık sisteminde yaşanan bürokratik aksaklıklar dışında pratikde yaşanan tatsızlıkları yaşamadan görmek pek mümkün olmuyor. Allah kimseyi hastanelere mecbur etmesin ama doktorlarımızı da başımızdan eksik etmesin...
İşini layıkıyla yapmaya çalışan bir sürü doktor, hemşire, sağlık görevlisi ve hizmetlilerin yanısıra, hemen her kurumda maalesef bulunan birkaç kendini bilmez, yiyici terbiyesiz yüzünden zaten hassas durumda olan bu sistem de yaşanan aksaklıklar anlatmakla bitmez. Son yaşadıklarım ile ilgili bazı ayrıntıları HerTürlü' de detaylıca anlattım...
Genel itibariyle zaten yetersiz olan teknik imkanlar, kapasite sorunlarıyla boğuşan sağlık personelinin kösteklerinden biri de çalışmadan, devlet sırtından bedava yaşamaya alışmış, sülük zihniyetli bazı mesai arkadaşları. Kimi görevliler yüzlerce insan ve birden fazla görev tanımıyla aynı anda boğuşurken kimileri gönül rahatlığıyla sohbet edip, çay sigara içebiliyor, hatta mesai bitmeden o karmaşadan faydalanıp evine gidebiliyor...
Haydi bunu başhekime anlatalım, müdehale etsin diyorsunuz ama o da kendi eş, dost, ahbaplarına öncelik tanınması talimatıyla parası devletten ödenen özel güvenlik şirketi elemanlarını bu kişilere tahsis ederek, zaten karışık olan işleri, torpil yaparak daha da karştırıyor...
Ben de artık söyleyecek söz bulamıyorum...
22 Mayıs 2007
Küresel Isınmaya Karşı Basit Önlemler
Küresel ısınmanın gün geçtikçe belirginleşen sonuçlarını biraz olsun engeleyebilmek adına, devletler ve hükümetler tarafından alınması gerektiği halde alınmayan önlemler var, ancak çok da fazla çaba göremiyoruz. Peki bizler en azından kendi adımıza bazı önlemler alamazmıyız ? Neler yapabilirim diyorsanız bu yazıyı okumalısınız. Gündelik hayatımızda rahatlıkla uygulayabileceğimiz, basit fakat etkili önlemler...
Küresel ısınmaya karşı basit önlemler
Küresel ısınmaya karşı basit önlemler
7 Mayıs 2007
27 Nisan 2007
“Bir çocuk değişir, Türkiye değişir”
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı tarafından organize edilip, Kanal D tarafından desteklenen projede 23 Nisan gecesi, 3.294.613 YTL gelir elde edilmiş... Emek veren ve bağışta bulunan herkese şahsım adına teşekkür ediyorum...
Hepimiz bu projede Türkiye' nin geleceği için birşeyler yapabiliriz. Seçenek bol... Buyrun inceleyin...
http://www.tegv.org/v2/default.asp
Hepimiz bu projede Türkiye' nin geleceği için birşeyler yapabiliriz. Seçenek bol... Buyrun inceleyin...
http://www.tegv.org/v2/default.asp
Büyüyen Şiddet Eğilimi
Yaşadığımız toplumda son dönemde gittikçe büyüyen bir şiddet eğilimi var, maalesef hepimiz bir şekilde buna maruz kalıyoruz. Herkesin elbette bu durum için çözüm önerileri var ancak çoğumuzun takıldığı nokta televizyonlarda yayınlanan şiddete dayalı diziler, filmler; hep onları suçluyoruz.
Benim yaşım da çok ileri değil ama çocuk olduğum dönemlerde bu tarz filmler, çok olmasa da diziler vardı. O dönemin çocuklarının şiddete eğilimli olmak gibi bir zaafları yoktu. Varsa da bu kadar göze batacak seviyede değildi ya da bizler göremiyorduk.
Ancak göremediğimiz daha önemli bir nokta var. Bahsi geçen yıllar da aileler çocuklarına daha çok zaman ayırıyorlardı. Şimdi neden buna zamanımız yok, o başlı başına düşünülmesi gereken bir konu ama sonuçta çocuklarımızı yalnızlığa itiyoruz, gerçek olan bu.
Ben bile gitgide ailemden uzaklaşıyorum. Aynı evin içerisinde farklı odalarda yaşıyoruz. Belli noktalarda kesişen birbirinden bağımsız hayatlarımız var. Bu kadar nasıl uzaklaşıyoruz ve neden bunu kontrol altına alamıyoruz henüz çözemedim ama biraz durup düşününce rahatlıkla görebiliyorum.
Yalnızlığa alıştığınız zaman etrafınızda olup bitenlerin çoğu sanki özel hayatınıza müdehaleymiş gibi geliyor. Kendinize kurduğunuz dünyanın kuralları "diğerleri" ile çelişince de sıkıntı su üstüne çıkıveriyor... Hayatının en azından bir döneminde aile ilgisi görebilmiş, o güzelliği yaşayabilmiş olanlar bu sürtüşmeleri daha kolay atlatıyorlar ama ya diğerleri ?
Farklı sebeplerle doğru - yanlış kavramları içiçe geçmiş, toplumsal değerleri öğrenememiş ya da unutturulmuş insanlar, yeterince ilgi, sevgi görmeyen çocuklar, yarattıkları dünya içerisinde kurdukları oyunların oyununa gelip, sanal kahramanların pırıltılı dünyalarına kanıp, başkalarının haklarına tecavüz edebilecek cesareti, hakkı kendilerinde görebiliyorlar.
Buna çözüm üretebilecek olanlar herhalde sosyologlardır, desteğini de devlet sağlamalıdır. Bizler de en azından birey olarak üzerimize düşeni yerine getirebilir, ailemiz, çocuklarımız, arkadaş ve iş çevremizle ilişkilerimiz de daha olumlu, ılımlı olmaya çalışabilir, çocuklarımıza, gerekn ilgiyi ve ailevi eğitimi vermek için biraz daha fazla çaba sarfedebiliriz. Böylelikle orta ve uzun vade de olsa en azından kendi adımıza düşünebilen, sağlıklı yargılayan, saygıyı bilen bir nesil için insani sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz.
Benim yaşım da çok ileri değil ama çocuk olduğum dönemlerde bu tarz filmler, çok olmasa da diziler vardı. O dönemin çocuklarının şiddete eğilimli olmak gibi bir zaafları yoktu. Varsa da bu kadar göze batacak seviyede değildi ya da bizler göremiyorduk.
Ancak göremediğimiz daha önemli bir nokta var. Bahsi geçen yıllar da aileler çocuklarına daha çok zaman ayırıyorlardı. Şimdi neden buna zamanımız yok, o başlı başına düşünülmesi gereken bir konu ama sonuçta çocuklarımızı yalnızlığa itiyoruz, gerçek olan bu.
Ben bile gitgide ailemden uzaklaşıyorum. Aynı evin içerisinde farklı odalarda yaşıyoruz. Belli noktalarda kesişen birbirinden bağımsız hayatlarımız var. Bu kadar nasıl uzaklaşıyoruz ve neden bunu kontrol altına alamıyoruz henüz çözemedim ama biraz durup düşününce rahatlıkla görebiliyorum.
Yalnızlığa alıştığınız zaman etrafınızda olup bitenlerin çoğu sanki özel hayatınıza müdehaleymiş gibi geliyor. Kendinize kurduğunuz dünyanın kuralları "diğerleri" ile çelişince de sıkıntı su üstüne çıkıveriyor... Hayatının en azından bir döneminde aile ilgisi görebilmiş, o güzelliği yaşayabilmiş olanlar bu sürtüşmeleri daha kolay atlatıyorlar ama ya diğerleri ?
Farklı sebeplerle doğru - yanlış kavramları içiçe geçmiş, toplumsal değerleri öğrenememiş ya da unutturulmuş insanlar, yeterince ilgi, sevgi görmeyen çocuklar, yarattıkları dünya içerisinde kurdukları oyunların oyununa gelip, sanal kahramanların pırıltılı dünyalarına kanıp, başkalarının haklarına tecavüz edebilecek cesareti, hakkı kendilerinde görebiliyorlar.
Buna çözüm üretebilecek olanlar herhalde sosyologlardır, desteğini de devlet sağlamalıdır. Bizler de en azından birey olarak üzerimize düşeni yerine getirebilir, ailemiz, çocuklarımız, arkadaş ve iş çevremizle ilişkilerimiz de daha olumlu, ılımlı olmaya çalışabilir, çocuklarımıza, gerekn ilgiyi ve ailevi eğitimi vermek için biraz daha fazla çaba sarfedebiliriz. Böylelikle orta ve uzun vade de olsa en azından kendi adımıza düşünebilen, sağlıklı yargılayan, saygıyı bilen bir nesil için insani sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz.
23 Nisan 2007
Google' dan 23 Nisan hediyesi
Google ilk defa Türkiye için bir logo yayınladı, hayırlı olsun... Daha önce yaptılarsa da ben rastlamadım. Demekki googlebizelogoyapsana projesi işe yaradı... İşte bu da logomuz, hatıra kalsın...
19 Nisan 2007
Spatyom - Onlar (Live)
Gruptan bir arkadaşı tanıyorum, iyi niyetli ve güzel yürekli çocuklar... Takip edilmeli bence...
5 Nisan 2007
"Yaşamam 100.000 YTL'ye Bağlı..."
Derya DEMİREL
"Yaşamam 100.000 YTL'ye Bağlı..."
"3 yıl önce lenf kanserine yakalanan 2 çocuk annesi Derya DEMİREL (27), ilik nakli için gerekli olan 100.000 YTL'yi bulamazsa ölümle karşı karşıya kalacak."
Yukarıdaki başlıkla başlayan sitede Derya DEMİREL' in yaşadıkları, tedavi süreci ve gelişmeler anlatılıyor. Valilik izniyle düzenlenen kampanyaya bizim de bir faydamız dokunsun arkadaşlar...
http://www.deryademirel.com/
4 Nisan 2007
Türkçe ve Matematik
Güzel dilimiz Türkçe' mizin gittikçe zayıfladığı hatta bozulmaya bağladığı yönündeki düşüncemi değiştiren ve dilime olan inancımı ve sevgimi bana yeniden kazandıran bir çalışmaya rastladım ve bunu, gözden kaçmaması için paylaşmaya karar verdim...
Sayın Ahmet OKAR' ın eline, yüreğine sağlık...
http://turkologlar.net/blog/2007/02/14/turkce-ve-matematik/
Sayın Ahmet OKAR' ın eline, yüreğine sağlık...
http://turkologlar.net/blog/2007/02/14/turkce-ve-matematik/
Google bize logo yapsana !!!
Türkiye' de bu kadar çok kullanıcısı, servislerinin bu kadar çok abonesi olmasına rağmen, dünyadaki birçok ülkenin özel günlerini kaçırmayan ancak ne hikmetse ülkemizde bizzat ofisi olmasına karşılık özel günlerimize bu kadar duyarsız kalan Google' a karşı atılmış bir çığlığı size iletmek istiyorum.
Şahsen çok yerinde ve başarılı bulduğum bir hareket olan "Google Bize Logo Yapsana !!!" kampanyasına nacizane bizimde desteğimiz olsun istedim.
Keşke vakit bulabilsem de bende bir logo çalışması yapıp bu arkadaşlar aracılığıyla Google' a iletebilsem... Eğer sizin vaktiniz varsa, elinizden de geliyorsa hiç durmayın...
Buyrun bakalım...
http://www.googlebizelogoyapsana.com/
Şahsen çok yerinde ve başarılı bulduğum bir hareket olan "Google Bize Logo Yapsana !!!" kampanyasına nacizane bizimde desteğimiz olsun istedim.
Keşke vakit bulabilsem de bende bir logo çalışması yapıp bu arkadaşlar aracılığıyla Google' a iletebilsem... Eğer sizin vaktiniz varsa, elinizden de geliyorsa hiç durmayın...
Buyrun bakalım...
http://www.googlebizelogoyapsana.com/
3 Nisan 2007
Linkin Park - What I've Done (DVD quality)
Şarkının mesajına dikkat etmek de fayda var...
Rock' a yeni bir tad katan adamlar bunlarda... Gerçi ben dinazorlardan sayılırım ama çocukların da hakkını vermek lazım.
HerTürlü.Net' den Haberler...
Şu anda altyapı hazırlıkları devam eden portalımızda çok yakında kendi çalışmalarımız ve değişik kaynaklardan edinilmiş dökümanlarla ASP, HTML, Donanım, Yazılım ve benzeri konular üzerine dersler, örnek kodlar, makaleler ve dökümanlar olacak.
Altyapı ile ilgili bütün kodlamalar bana ait olduğundan ve çalışıyor olduğumdan tamamlanması şimdilik biraz zaman alacak gibi gözüküyor ama şimdiden birkaç ders eklendi... Yakın zamanda farklı fonksiyonlar da devreye girecek...
Sizi de bekleriz...
HerTurlu.Net
Altyapı ile ilgili bütün kodlamalar bana ait olduğundan ve çalışıyor olduğumdan tamamlanması şimdilik biraz zaman alacak gibi gözüküyor ama şimdiden birkaç ders eklendi... Yakın zamanda farklı fonksiyonlar da devreye girecek...
Sizi de bekleriz...
HerTurlu.Net
27 Mart 2007
Gümüşkulak - Ne Ola Yar Ola ( Cover - Barış Manço )
Gümüşkulak sahne performansından kısa bir bölüm... Yüreğinize sağlık çocuklar...
26 Mart 2007
Dio - Heaven and Hell (Live)
Çok güçlü bir sesi var... Türkiye' ye geldiğinde dinleyememiştim... yazık...
13 Mart 2007
HerTürlü.Net - Güncelleme
HerTürlü.Net' in ana sayfasında daha önce yayınladığımız haber bölümü yerine bundan sonrası için planladığımız teknik bilgiler içeren portal yapısı için programlama çalışmaları devam ediyor.
Genel Bilgisayar, Network, Programlama ve Web tasarımı konularında dersler, makaleler ve dökümanlar içerecek olan portalımızda tüm bilgilere erişim ücretsiz olacak. Amacımız bilgi paylaşımını yaygınlaştırmak...
Sizleri de bekleriz...
www.herturlu.net
Genel Bilgisayar, Network, Programlama ve Web tasarımı konularında dersler, makaleler ve dökümanlar içerecek olan portalımızda tüm bilgilere erişim ücretsiz olacak. Amacımız bilgi paylaşımını yaygınlaştırmak...
Sizleri de bekleriz...
www.herturlu.net
13 Şubat 2007
Metallica - Welcome Home (Sanitarium)
Ev yapımı bir Metallica videosu... Bence çok da güzel olmuş...
5 Şubat 2007
Klasik Otomobiller
Beğendiğim bazı klasik otomobil fotoğraflarını paylaşmak istedim...
'55 Chevy - HardTop
'69 Camaro
'69 Camaro Z28
2 Şubat 2007
Editör aranıyor...
HerTürlü.Net Forum' da Donanım, Yazılım bölümleri için editör aranıyor... Bunlar ya da diğer başlıklar için editörlük başvurularınızı, eleştiri ve önerilerinizi admin@herturlu.net adresine gönderin. Tanışalım, siz de HerTürlü ailesine katılın...
Bu da Forum içerisinde yayınladığım duyuru metni... iyi düşünün, öyle karar verin :)
"Forumumuzda yer alan Donanım ve Yazılım ana başlıklarında içerik oluşturacak, bunları takip edecek, içeriğin ve ana başlıkların şekillendirilmesi ve zenginleştirilmesi için fedakarca, canhıraş şekilde çalışacak, dahası benim gibi titiz bir adama dayanabilecek, sabırlı, cefakar moderatörler aranıyor...
Her iki konu için ya da ayrı ayrı başlıklar için başvurmak isterseniz, hergün biraz daha büyüyen ve uzun ömürlü olmak için hergün biraz daha fazla çaba sarfeden bir ekibin parçası olmak istiyorsanız PM aracılığıyla bağlantı kurabilirsiniz...
Saygılarımla"
Bu da Forum içerisinde yayınladığım duyuru metni... iyi düşünün, öyle karar verin :)
"Forumumuzda yer alan Donanım ve Yazılım ana başlıklarında içerik oluşturacak, bunları takip edecek, içeriğin ve ana başlıkların şekillendirilmesi ve zenginleştirilmesi için fedakarca, canhıraş şekilde çalışacak, dahası benim gibi titiz bir adama dayanabilecek, sabırlı, cefakar moderatörler aranıyor...
Her iki konu için ya da ayrı ayrı başlıklar için başvurmak isterseniz, hergün biraz daha büyüyen ve uzun ömürlü olmak için hergün biraz daha fazla çaba sarfeden bir ekibin parçası olmak istiyorsanız PM aracılığıyla bağlantı kurabilirsiniz...
Saygılarımla"
Dream Theater - Dance of Eternity (live Scenes from NY)
Mükemmel senkronizasyon, kaliteli müzik... Daha ne denir, üretiyor adamlar işte...
21 Ocak 2007
Sevgili Yiğit
Ailemizin en yeni üyesi, sevimli yaratık, yeğenim Yiğit' in birkaç fotoğrafını sizinle paylaşmak istiyorum. Gerçi fotoğraflar çok yeni değil ama tombalaklığından pek birşey kaybetmedi...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)