5 Mayıs 2008
Yine, Yeniden Sansür : Youtube Kapatıldı...
Türk internet ve blog camiasına Youtube kapatmaları ile ilgili yazı yazmaktan artık fenalık geldi eminim. Şahsen ben sıkıldım.
Yine erişim engeli var ve halihazırda bir açıklama da yok... Kimbilir yine neyi bahane ettiler. Site yönetimiyle görüşüp sakıncalı olduğu kanaatine varılan içeriğin kaldırılması talebinde bulunmak ve bir zahmet biraz çaba göstermek yerine yine kolayına kaçarak, sadece Türk Telekom kullanıcılarının erişimini engelleyen yöntemi seçtiler.
Bu durumda sadece asıl muhatap olan bizler neler olup bittiğinden habersiziz. Diğer servislerin kullanıcıları ya da diğer bütün internet kullanıcıları gerekçe olan içeriğe ulaşabiliyorlar. Hukuk sistemimizdeki teknik bilgi eksikliğinden kaynaklanan bu gereksiz açığın biran önce giderilmesi ve daha akılcı yollar bulunması gerektiğini düşünüyorum.
2 Mayıs 2008
Scribd - Döküman Arşivi
Scribd, geze geze bitiremediğim miktarda dökümanla dolu bir arşiv sitesi. Tesadüf eseri rastladım ama hemen favorilerimde yerini aldı.
Kullanıcılar tarafından yüklenen kitapları sisteminizde o formatı görüntüleyecek program yoksa da görebiliyorsunuz ve bu dökümanları bilgisayarınıza indirmeniz de mümkün.
Yüklenebilecek formatlar olarak Microsoft Office Word, Excel ve PowerPoint dosyalarını, Open Office dosyalarını, Text ve RTF ile PDF ve PS formatında dosyaları kabul ediyor. Depolama için herhangi bir kapasite sınırı da koymamışlar.
Özellikle Technology başlıklı bölüm ve alt bölümleri olan Computer Science, Internet, Telecom bölümleri ilgimi çekti...
Kesinlikle tavsiyemdir.
Kullanıcılar tarafından yüklenen kitapları sisteminizde o formatı görüntüleyecek program yoksa da görebiliyorsunuz ve bu dökümanları bilgisayarınıza indirmeniz de mümkün.
Yüklenebilecek formatlar olarak Microsoft Office Word, Excel ve PowerPoint dosyalarını, Open Office dosyalarını, Text ve RTF ile PDF ve PS formatında dosyaları kabul ediyor. Depolama için herhangi bir kapasite sınırı da koymamışlar.
Özellikle Technology başlıklı bölüm ve alt bölümleri olan Computer Science, Internet, Telecom bölümleri ilgimi çekti...
Kesinlikle tavsiyemdir.
1 Mayıs 2008
1 MAYIS
Emekçilerin bütün bir yıl içerisinde seslerini duyurabilecekleri, taleplerini dile getirebilecekleri tek gün olan 1 Mayıs, bu sene de olaylarla başladı... Hükümet son birkaç gündür bir yandan medyada 1 Mayıs' ın emekçilerin hakkı olduğuna dair yapmacık beyanlarla göz boyamaya çalışırken, bir yandan da, başbakanın deyimiyle ayak takımına karşı önlemler almayı da ihmal etmedi.
Sanki anılan güruh terörist... sanki onlar bu ülkenin evladı değil... demokrasi sadece AKP' nin kapatılması söz konusu olunca devreye girebiliyor ama bu kadar emekçi yasal hakkını kullanmaya kalkınca karşısında binlerce polis buluyor...
Televizyonlarda seyrediyoruz, kaldırımın kenarında oturan bir genç kızın suratına koşan bir polis tekme atıp kızı deviriyor, arkasından gelen diğer bir polis de cop ile kızın suratına vuruyor... PKK militanları gösteri yaparken bile bu kadar sert önlemler, tepkiler olmuyor; bu insanlar ne yaptı ?
Daha ortada bir provakasyon, sataşma, taşkınlık yokken polis sağa sola gaz bombaları fırlatmaya, biber gazı sıkmaya, önüne geleni tepelemeye başlıyor... Ondan sonra da vatandaş da bize taş attı oluyor adı... Bir çok emekçi ve vatandaş da mağdur olduğuyla kalıyor...
Polis teşkilatında acilen psikolojik tedavi görmeye başlaması gerekenler olduğunu düşünüyorum... Emir de olsa, vatandaşına karşı bu kadar kin, nefret ürkütücü...
Başbakanı da ayrıca kınıyorum. Taksim' e çıkılmasını yasaklamak fikrini vatandaşına anlatırken kullanacağınız üslup bu kadar olayın çıkmasına engel olabilirdi. "Ayaklar baş olursa..." gibi bir söylemi tamamen tahrike yönelik olarak değerlendiriyorum...
Ayrıca DİSK yönetiminin bu provakasyona alet olmamak adına yürüyüşlerini sonlandırması da çok akıllıca ve doğru bir hareket, kendilerini kutluyorum...
Sanki anılan güruh terörist... sanki onlar bu ülkenin evladı değil... demokrasi sadece AKP' nin kapatılması söz konusu olunca devreye girebiliyor ama bu kadar emekçi yasal hakkını kullanmaya kalkınca karşısında binlerce polis buluyor...
Televizyonlarda seyrediyoruz, kaldırımın kenarında oturan bir genç kızın suratına koşan bir polis tekme atıp kızı deviriyor, arkasından gelen diğer bir polis de cop ile kızın suratına vuruyor... PKK militanları gösteri yaparken bile bu kadar sert önlemler, tepkiler olmuyor; bu insanlar ne yaptı ?
Daha ortada bir provakasyon, sataşma, taşkınlık yokken polis sağa sola gaz bombaları fırlatmaya, biber gazı sıkmaya, önüne geleni tepelemeye başlıyor... Ondan sonra da vatandaş da bize taş attı oluyor adı... Bir çok emekçi ve vatandaş da mağdur olduğuyla kalıyor...
Polis teşkilatında acilen psikolojik tedavi görmeye başlaması gerekenler olduğunu düşünüyorum... Emir de olsa, vatandaşına karşı bu kadar kin, nefret ürkütücü...
Başbakanı da ayrıca kınıyorum. Taksim' e çıkılmasını yasaklamak fikrini vatandaşına anlatırken kullanacağınız üslup bu kadar olayın çıkmasına engel olabilirdi. "Ayaklar baş olursa..." gibi bir söylemi tamamen tahrike yönelik olarak değerlendiriyorum...
Ayrıca DİSK yönetiminin bu provakasyona alet olmamak adına yürüyüşlerini sonlandırması da çok akıllıca ve doğru bir hareket, kendilerini kutluyorum...
AKP Savunmasını Sundu
AKP, Anayasa Mahkemesine 6 klasörden oluşan savunmasını 30 Nisan itibariyle teslim etti. Bundan sonrası için de Türk Adalet sistemine güveniyorum... Umarım doğru kararı verecekler...
30 Nisan 2008
Böyle Bir Sevmek
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
azıcık okşasam sanki çocuktular
bıraksam korkudan gözleri sislenir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir
hayır sanmayın ki beni unuttular
hala ara sıra mektupları gelir
gerçek değildiler birer umuttular
eski bir şarkı belki bir şiir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir
yalnızlıklarımda elimden tuttular
uzak fısıltıları içimi ürpertir
sanki gökyüzünde bir buluttular
nereye kayboldular şimdi kim bilir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir
Attila İlhan
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)