2 Nisan 2012

Daldan Dala - 4

Bu aralar çok mu daldan dala oldum nedir? Aynı anda uğraşmam gereken o kadar çok şey oldu ki, beyin hücreleri de dal dal ayrılıp, baharın da etkisiyle çiçekler açmaya başladılar. Korkarım bir süre sonra solacak o dallar, kuruyup kalacak...

-=0=-

Bu ayracı da çok kullanır oldum... Aman ne yaratıcılık... Elalem 3D animasyon, film yapıyor, biz iki ASCII karakteri peşpeşe koyup ayraç yapmakla uğraşıyoruz...

-=0=-


Bazen e-postayı göndermeyi unutuyorum. Yazıyorum, düzenliyorum, alıcıları ekliyorum, ekleri koyuyorum ama göndermeyi unutuyorum. Sabah acil beklenen bir mail benden öğleden sonra çıkabiliyor. Dalgın mıyım, saf mıyım, bilemedim...

İşte Aranan İkili: Projektör ve Kamera

Bir kamera düşünün ki kaydettiğiniz anılarınızı küçük ekranlara sığdırmanızı istemiyor. Kaydettiğiniz görüntüleri geniş duvarlara ve istediğiniz herhangi bir yüzeye yansıtmanıza olanak sağlıyor. Yeni Sony Handycam, projeksiyon özelliğiyle her alanı bir sinema salonuna çeviriyor. Kısa ve eğlenceli tanıtım videosunu izledikten sonra siz de neden bahsettiğimi anlayacaksınız.

Eskiden bilimkurgu filmlerinde rastladığımız teknolojilerden biri daha hayatımıza giriş yaptı. Şimdi isterseniz kışın ortasında önceki yaz tatilinizi evinizin duvarına yansıtarak sevdiklerinizle izleyebilir hatta bunu bir alışveriş merkezinin dinlenme alanında bile yapabilirsiniz. Sony Projektörlü Handycam seçimi size bırakıyor.


Bir bumads advertorial içeriğidir.

21 Mart 2012

ve gelir geçer zaman


Ezer geçer,
Hayalleri, umutları, mutlulukları...
Geride enkaz...
Geride acı...
Kırık kanatlar, ağrıyan, kanayan bir yürek...
Kocaman bir eksiklik,
Boşluk...
Bir şey "yok"



Sadness and Sorrow

20 Mart 2012

Daldan Dala - 3

Geçenlerde bir akşam Taksimde bir bardaydık sevdiğimle, arkadaşlarımız da vardı. Ben o mekanın çok çok eski halini de biliyorum. Girip çıktığımız birkaç yer daha aynı şekilde... Tabii yeni işletmeciler, yeni ortam, yeni müşteriler... Şöyle bir düşündüm, ilk defa Beyoğluna yalnız çıkışım 1992 yılıydı. Bu da 20 sene eder... Ben oralarda "hey gidi hey" diye iç geçirerek saf saf bakınırken, beni garip bakışlarla süzen gençlerin bazıları ancak o yaşta yani... Tafralarıyla, havalı kıyafetleri, tepeden bakan gözleriyle akıllarınca onlara ait olan mekanda bu orta yaşlı adamın ne işi vardı ki?

13 Mart 2012

Yüzyılın Web Projesi

İnsan kahroluyor, "neden ben daha önce düşünmedim bunu" diye :))

Bir dönem Türk web camiasında arkadaşlık siteleri tavan yapmıştı. Birden bire bir sektör haline gelen bu siteler, inanılmaz üye sayılarına ve muhteşem gelirlere ulaşmaya başladılar. Yurdum insanı ne kadar da açmış sosyalleşmeye :P

Efendi gibi bir ortama gidip, bir arkadaş gurubuna katılıp, düzgün ilişkiler kuramayan, bir çevre edinemeyen ne kadar asosyal varsa doluştu buralara... (Durumu gerçekten bunu gerektiren küçük bir kitleyi tenzi ederim. Detaylandırmaya gerek yok)


Şimdi gelelim yüzyılın icadı, Türk web girişimcisinin büyük projesi, sosyal ortamların devi olmaya aday sitemize :)

http://www.otobustegordum.com   Sloganımız ise "Otobüste aşk zamanı..."


Otobüste, metrobüste veya metroda beraber yolculuk ederken bakıştığınız, hoşlandığınız fakat konuşma cesareti veya fırsatı bulamadığınız kişileri bu platformda bulabilir, onlarla tanışıp mesajlaşabilirsiniz.
Yahu neden bizden daha işe yarar projeler çıkmıyor arkadaş...