30 Mart 2009

Kimya Sorusu

korkacak birşey yok... benim bu; soydum ruhumun bütün elbiselerini, çıkardım maskelerimi, geldim kapına...
daha da inanamıyorsan, gözlerimin tam içine bakar,
elimi tutar sorarsın aklında ne varsa
bakalım ne söyleyebileceğim sana,
bakalım rol yapabilecekmiyim ?
hayat iksirine yarın sabah hala sahip olabilecekmiyim garantisi yok...
sana bugün verebileceğim ne varsa veriyorum...
geceden yenilerini ekip
sabaha topluyorum
yeniden geliyorum huzuruna
yenilenmiş bir aşk sunuyorum her sabah
belki yarın sabahki ekinleri toplayacak
vaktim olmaz
kim bilir
bugünü ne için kaçırayım ki ?
kimyada yoğunlukla ilgili formüller vardır illaki
ama aşkın kimyası hakkında formüllerin yazılı olduğu bir kitap var mı bildiğin ?
var mı ideal yoğunluğu verebilecek bir formül ?

24 Mart 2009

Hizmet mi hezimet mi?

Ben küçükken,daha Mersin Büyükşehir belediyesi mertebesine erişmemişken belediye başkanlığı seçimlerinde hepi topu 2 tane amca aday olurdu.Kaya Mutlu ve H.Okan Merzeci.
İstisnasız 5 yıl biri,5 yıl diğeri görev yapardı.Ama gel gör ki her biri bir öncekinin yaptıklarını yıkıp yenilerini yerine koymaya çalışırken geçerdi o 5 yıl ve benim şehrim kalırdı yine yapılamayan halleriyle ortada.

Gel zaman git zaman,günlerden bir gün Büyükşehir oldu benim ilim.Altına 3 belediyeyi daha aldı böylelikle.Değişim süreci başlamış bulundu.Yeni oluşumlarla birlikte değişmeye başladı kentin yüzü.Önce sahil şeridimiz harika bir hal aldı,festivaller ardı ardına yapılmaya başlandı,kentin basketbol takımı 1.ligde oynamaya başladı vs..Gerçi futbol takımının hali hala içler acısı ama olsun.

Şimdi 10 yıldır her gün biraz daha gelişen kentimde yine bir seçim telaşesi var tüm yurdumda olduğu gibi.Bir tarafta sahil kentimize Türkiye’nin en büyük artıma tesisini kazandıran,göreve geldiği günden bu yana kentimizi tam anlamıyla adam eden mevcut başkan,diğer tarafta seçimlerden sonra halkın arasına asla karışmayacak olmasına rağmen sms yolu ile belediyeye şikayetlerde bulunabileceğinizi söyleyen,güneş enerjisiyle çalışan sokak lambalarının varlığından yeni haberdar olan,görme engelli arkadaşlarımızı yeni hatırlayıp bununla ilgili caddelerde düzenlemeler yapacağını iddia eden,zaten yıllardır sanatçıların resimleriyle süslenen elektrik trafolarını görmeyip onları süsleyeceklerini iddia eden,şehrimizi adeta Alice’in Harikalar Diyarına çevirebilecek güçte adaylar.Hey anam hey beeee…

Hepinizin ciğerini biliyoruz ve sizi 30 Martta hezimete uğramış halinizle görmek istiyoruz.

K.K.A.P.F.

23 Mart 2009

Ben demedim mi ? (Hoşgeldin)



Ben demedim mi bu bahar havaları beni mahvedecek diye ? Al işte, vuruldum, tutuldum gitti... Ne olacak şimdi benim halim ?

Uzaklardan duyduğum bir kuş sesinin peşine düştüm, kalktım gittim düşler ormanının diğer ucuna. Güneşin tüm sıcaklığını, doğa ananın şefkatini, hayatın coşkunu bahşettiği bir peri karşıladı beni... Anladım ki her namesinde biraz daha büyüleyen o ses, O' na aitmiş...

Ne gittiğim yolu gördü gözüm, ne yorgunluğu... Geçmiş kayboldu, gelecek anlamsızlaştı ve an tarif edilemez heyecanlarla kazıdı zihnime kendini, yaklaştığı her adımda, aldığı her nefeste, yürüyüşünde, "hoşgeldin" deyişinde...

"Varmışsın" diyebildim, "rüya değilsin... asıl sen hoşgeldin..."

Hesaplayamadım bile zamanı, ne oldu, ne zaman ellerindeydim, ne zaman yola düştüm yeniden ?... Daha varlığının sarhoşluğunu atamamıştım üzerimden; hasretin mi sarsacak bir de ?...

Güzel çiceğim, çiğdem' im, canan' ım... hoşgeldin... binlerce defa...

20 Mart 2009

Sinerji

Şimdiye kadar kendi başıma at koşturduğum, canım ne isterse onu yazdığım, babamın çiftliği muamelesi yaptığım blogumda artık bir ev arkadaşım var. Artık kafama göre ortalığı dağıtamam, pasaklı yaşamaya son...

Kendisini sizlere takdim etmekten gurur duyuyorum... Huzurlarınızda...

Kediye Kafa Atan Psikopat Fare...

Hoşgeldiniz sayın fare... :)




Editim geldi: :)
Efendiiiiim,öncelikle hoşgördüüüm...
Zevkle okuduğum yazılara müdahil olabilecek olmak eğlenceli gibi görünüyor şimdilik.
Ay çok mutluyum okuyucu anlatamam sana..Bööyle midemde kelebenkler uçuşuyo,kalbim çarpıyo,mideme kramplar giriyo falan.Hemen yanlış anlama ,bunlar bana her yeni mekana gittiğimde oluyo:Pp
(kedime not: ev sahibi atlarını benim üzerime doğru sürer mi acep?)

İmza:K.K.A.P.F

Şener Şen - Veriyor musun ?

Neşeli Günler' di filmin adı galiba... En can alıcı sahnelerinden biri :))



Büyük sanatçısın Şener abi... :)