30 Nisan 2008

Böyle Bir Sevmek

ne kadınlar sevdim zaten yoktular
yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
azıcık okşasam sanki çocuktular
bıraksam korkudan gözleri sislenir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir

hayır sanmayın ki beni unuttular
hala ara sıra mektupları gelir
gerçek değildiler birer umuttular
eski bir şarkı belki bir şiir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir

yalnızlıklarımda elimden tuttular
uzak fısıltıları içimi ürpertir
sanki gökyüzünde bir buluttular
nereye kayboldular şimdi kim bilir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir

Attila İlhan

24 Nisan 2008

Google Adsense - Reklam inceleme merkezi


Google, Inside Adsense blogunda verilen bilgiye göre, Reklam İnceleme Merkezi hizmetini hesaplara eklemeye başlamış. Bu özellik hakkında Adsense yardım sayfalarında detaylı bilgi bulmanız mümkün.

Bu servis özet olarak hedeflenebilir olarak belirlediğiniz reklam alanlarınız üzerinde kontrol sahibi olmanızı sağlıyor. Bu sayede sizin için özel olan bu alanlarda hangi reklamların görüntülenebileceğine karar verebiliyorsunuz. Bu seçimi reklam gruplarına ya da reklamverene göre yapabiliyorsunuz.

Böyle bir seçimi yapabilmek, içeriğinizle ilgisi olmadığını düşündüğünüz reklamları engelemenizi sağlayacak ve bu sayede gelirinizi artırabileceksiniz. Bu açıdan yine faydalı bir özellik sunmuş Google. Teşekkür ediyorum kendilerine...

Bu özelliği aktif hale getirmek için bu linki kullanabilirsiniz...

Türkiyede Silah Merakı

Oturduğum semtte sürekli olarak yaşadığımız bazı olaylar var. Gecenin bir vakti, çok yüksek seste müzik çalınan bir ya da birkaç araba sokaklarda geziniyor, naralar atılıyor, gülüşmeler, bağırtılar, ıslıklar...

Rahatsızlığın son noktası da, silah sesleri... Maç zamanlarında silah sesleri artık doruk noktasına varıyor. Neredeyse evlerin yarısından silah çıkar oldu. Maç dışında, gece vakti sebepsiz yere ara sokaklardaki patlamaları, bunların verdiği korku ve endişeyi tahmin edebilirsiniz.

İnsanlarda bu kadar çok silah olması endişe verici. Sivil halk neden silahlanmaya bu kadar hevesli bir türlü anlayamıyorum. Birçok sebebi olabilir ama benim tahminim özenti ve denetimsizlik. Silah taşıdığını bildiğim bazı insanlar, kendilerini daha iyi hissettiklerinden bahsediyorlar. Üzerinde silah varken ve her an kaza sonucu ya da bilerek birini vurup başını belaya sokma riski varken insan nasıl daha iyi hisseder anlayamıyorum.

Silah ruhsatının nasıl verildiğini, kimlere verildiğini, gerekçelerini, yetkililerin çok sıkı gözden geçirmeleri gerekiyor. Bu ülkede polis, jandarma gibi yerel güvenlik güçleri yok mu? Neden herkesin silaha ihtiyacı olsun ?
Bir yandan da -kimse kusura bakmasın ama- güvenlik güçlerine karşı bir tereddüt oluşmaya başladı bende. Bahsettiğim mahalle aralarında silah sesleri duyulması, gürültüler, kavgalar devam ederken, bütün bunlar olup biterken, birkaç sokak yukarıda koca binasıyla bir emniyet müdürlüğü olmasına rağmen hiçbir ekibin bu insalara müdehale etmeyişi gerçekten düşündürücü...

Türkiyede yasadışı eylemlerde kullanılan silahların sayısındaki artış konusunda yapılan bir araştırma hakkında şu haberi de okumanızı öneriyorum. Durum gerçekten vahim görünüyor. Silahsızlanma konusunda ciddi bir propaganda ve bilinçlendirme çalışması yapılmalı.

Bir sürü insanın kaza kurşunu sonucu öldüğünü duyuyoruz, görüyoruz. Silah yüzünden birçok aile dağıldı. Üzerine silah olmasına güvenip kavgaya tutuşan, sinirlerine hakim olamayan birçok insan katil oluyor...

Lütfen silahların tehlikesi konusunda daha çok yazıp çizelim, insanları, çocuklarımızı, kardeşlerimizi silahlardan uzak tutalım...

23 Nisan 2008

Sarıgöl Kilimleri Dünyaya Açılıyor

Manisa Sarıgöl, köy halkının dokuduğu kilimlerle dünyaya açılmış...

Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde, köylü kadınların dokuduğu çeşitli motif ve ebatlardaki kilimler, başta ABD başta olmak üzere Japonya ve Fransa’ya ihraç ediliyor. Sarıgöl’e bağlı Şeyhdavutlar, Güneydamları, Yeniköy, Kahramanlar, Ziyanlar ve Afşar köylerinde kadınlar, aile bütçelerine katkıda bulunmak için kilim dokuyor. Neredeyse her evde bir kilim dokuma tezgâhının bulunduğu köylerde kadınlar, malzemelerinin verilmesi halinde 115x170 santimetre boyutlarındaki bir kilimi 30 ile 50 YTL’ye bir haftada, 90x300 santimetre boyutlarındaki bir kilimi ise 25 günde 300 YTL karşılığında dokuyor. Köylü kadınların dokuduğu bu kilimler, başta ABD olmak üzere Japonya ve Fransa’ya ihraç ediliyor. Milliyet

El emeğine karşılık bulmak zordur, ne güzel ki emekleri ziyan olmuyor. Bölgenin girişimcilerini de ayrıca kutlamak lazım...

21 Nisan 2008

Bu sefer kalktı

22/04 : Bu konu çok uzadı, biliyorum... bende rahatsız olmaya başladım ama sanırım telekom dns' lerinin bir sıkıntısı bu; erişim bir gün var, ertesi gün yok. Sonunda hepten erişim kesildi...

Siteme erişim engeli sanırım bu sefer kalktı. Artık emin olamıyorum, birgün yasaklı, birgün herşey yolunda... Telekom' da şaşırdı demek ne yapacağını :)

Ben yinede sansüre hayır demeye devam ediyorum. Benim bile sesimi kesmeye kalkanlar, başkalarına çok daha büyük sorunlar çıkarıyorlar. (Bkz. İlhan Selçuk, Aziz Nesin, Nazım Hikmet ve diğerleri)