19 Mart 2009

Geç Kalan Güneş

İstanbul uzun zamandır soğuk. Uzun zamandır da böyle soğuk yapmamıştı. Üşüdüm bu kış, hem de fena...

İçim üşüdü, zihnim, yüreğim... Yalnız kaldım daha da üşüdüm... Tatlı gelen uyku beni sessizce ölüme taşımaya başlamışken tam, biri uzatıp elini yanağımı okşayıverdi... Yüreğinin ateşi eline vurmuş; sıcacık etti her yanımı...

Hala hayatta olduğumu hatırladım, nefes aldığımı, kalbimin attığını... Ritmi, akordu bozulsada müziğin devam ettiğini duymaz olmuşum. Yeniden duydum o büyülü melodiyi.

Daha bahar gelmeden şaştı dengem, birkaç da çiçek görsem ağaçlarda hepten şirazem kayacak demek ki... Allah sonumuzu hayır etsin...

16 Mart 2009

Fikir Eserleri Kanunu Hakkında

Türkiyede internet camiasının ve blog yazarlarının en büyük sıkıntısı ürettikleri içeriğin çalınması ve bunu yapanların kimi zaman sanki kendi çalışmasıymış gibi göstermeleri. Maalesef o kadar yazılıp çizilene rağmen devam da edecek gibi.

Bu durum karşısında yapabileceklerimizin ne olduğunu bilmiyoruz. Bu konuda şöyle bir çalışma yapmış bir hukukçu arkadaş. İyi de olmuş zira hukukla ilgili metinleri okurken ben şahsen yarısını anlamıyorum :) Çok fazla teknik terim oluyor genelde... Ama bu yazıyı okuduktan sonra bazı konular kafamda netleşti... Kendisine de buradan teşekkür etmiş olayım ayrıca...

14 Mart 2009

15 Mart 2008


Bundan tam bir sene önceydi; 15 Mart 2008... "Buraya kadar. Ben gidiyorum, hoşçakal..." dedi ve gitti... Sonraları defalarca hem kendimi anlatmaya, hem de onu anlamaya çalıştım. Sebebini ikimizde biliyorduk ama hiç söyleyemedik. Şimdi de söylemeyeceğim; bizde kalsın...

Masal tadındaydı yaşananlar, o kadar güzeldi ki, on yılın nasıl geçip gittiğine şaşabildik sadece... Gençliğimizi birlikte yaşadık, hayatı birlikte öğrendik, yanyana büyüdük... Bir tek biz anlarız birbirimizi sanıyorduk ama meğer yanlış anlıyormuşuz... Koca ağ örülürken birkaç ilmik kaçmış arada...

Keşkelerim vardı içimde, kocamanlardı... Bir gün biri öldürdü onları birer birer... Şimdi artık hepsi "iyiki" oldular...

Umarım hayat boyu mutlu olur, hakettiği herşey onun olur... Tanıdığım, bildiğim en düzgün, en onurlu, en temiz kadındı, hayatıma giren diğerlerinin yanında...

Kimse kırılmasın ama... Hepiniz değerliydiniz benim için; olmadıysa da sebebini biraz da kendinizde arayın...

Velhasıl, hoşçakal serçe...

Ek : İşte o zaman yazdığım bir yazı...

Goodbye

11 Mart 2009

Hamdolsun Krizi Gördük

Başbakan Erdoğan sonunda Türkiyenin de krizden etkilendiğini farketti. Kendisini bu hızlı ve kararlı reaksiyonundan dolayı ayakta alkışlıyorum.

Bütün ülkelerin ekonomisinden sorumlu ekipleri sürekli önlem paketleri hazırlamaya çalışırken, nakit döngüsünü canlı tutmak için çözümler ararken, Türkiyede de bu işi firmalar ve vatandaş kendisi kotarmaya çalışıyor. Hükümet durum karşısında şükretmemizi bekleyedursun, işletmeler kapanıyor, insanlar işsiz kalıyor, aileler dağılıyor, bir sürü psikolojik sıkıntı, sorun, sorun, sorun... Teğet geçecekti halbuki, tam göbeğimize saplandı... Hay aksi...

Başbakanımızda farketmiş sonunda krizi; büyük ihtimal pırlanta satışlarında ya da gemiyle nakliye işlerinde bir yavaşlama oldu, oradan farkettiler birşeylerin ters gittiğini. Yine de aslında onların iktidarları döneminde herşeyin nasıl da iyiye gittiğini vurgulamayı da unutmamış. O kadar zam başka ülkede yapıldı çünkü. En büyük paramız bugünün parasıyla 20 TL iken şimdi 200 TL' miz var ama bu önemli değil... Cumhuriyet tarihinin en hızlı borçlanmasını yaşadı devlet, bunun da anlamı yok... İşsizlik son 5 yılın en yüksek oranlarına ulaştı, kimin umrunda. Dolar rekor seviyelere ulaştı ama bizim ekonomimiz krizden bile etkilenmeyecek kadar güçlü ya, sorun yok; hamdolsun diyelim hep bir ağızdan...

Bir mitingde bazı rakamlar vermiş sayın başbakan, bazı oranlardan bahsetmiş ama nedense bir şekilde olumlu gözükebilen birkaç parametreden bahsetmiş sadece... Reel piyasalar ne olacak ? İşçinin vatandaşın hali ? Diğer ekonomik parametreler yürürlükten mi kalktı ? Hazinenin durumu ? Dış ve iç borçlar ?

Ben anlamam ekonomiden, makrodan, mikrodan ama benim bile görebileceğim kadar berbat durumdayız başbakanım, siz hangi ülkenin ekonomisinden bahsediyorsunuz ? Maliye bakanınız yumurtayla meşguldü en son, dalgınlıkla yanlış rakamlar vermiş olmasın size ?

Okuyun bakalım ne demiş Başbakan

10 Mart 2009

Yine Motosiklet Kazası

Hemen hergün küçük ya da büyük motosiklet kazası haberleri duyar, görür oldum. Bu sabah da bir haber okudum; sürücü ölmüş, yolcunun da bir bacağı kopmuş. Sebep?: hareket halindeyken bir aracın sıkıştırması... Ölene rahmet, yaralıya acil şifalar diliyorum...

Arkadaşlarımdan yaralananlar, hastanede yatanlar oldu. Bir kaç sene önce bir arkadaşımızı kaybetmiştik. Sanırım ocak ayındaydı, E-5 üzerinde farklı kazalarda iki motokuryenin aynı noktada kafası koptu, v.s.

Geçen yaz motosiklet almak üzereydim ve son dönemlerde bu tür olayların artması üzerine vazgeçtim, tedirgin oldum. Trafikte dört tekerlekli araçlarla bile seyahat ederken bir sürü kendini bilmez, şuursuz, dengesiz tarafından sıkıştırılıyorsunuz, hele motosikletlere düşman gibi davranıyorlar. Taksideyim, şoför öndeki motosikletin dibine kadar giriyor. "Niye sıkıştırıyorsun" diyorum "Uyuz oluyorum bunlara" diyor. "Niye" diyorum, cevabı yok... Tamamen ruhsal bir problem, vicdansızlık, magandalıktan ya da... Çok seri hareket ediyorlar, tehlikeliler diye laf edenler var; onlar sizin gibi kendini şoför sanan beceriksizlerden kaçmak için seri davranıp uzaklaşmaya çalışıyorlar, asıl tehlike sizsiniz... Otomobil sıkıştıran motosiklet göremezsiniz ama her caddede mutlaka tersi bir durum vardır. Niye bu araçların da trafiğin bir parçası olduğunu kabullenmiyorsunuz ? Siz kullanmayı beceremiyorsunuz diye kıskandığınızdan mı yoksa tamamen denyoluktan mı? Motosiklet kullanıcısını sıkıştırıp, hayatını tehlikeye atmak çok mu keyifli ? İnsan olun biraz...

Kaç otomobil kullanıcısı güvenli sürüş tekniklerinden haberdardır? Kaçı bu konuda eğitimlere katılır? Oysa birçok motosiklet sürücüsü bu kurslara katılır, katılamazsa da bu konularda bilgiler, teknikler paylaşılır. Her motosiklet sürücüsü bir parça mekanik bilgisine sahiptir, en azından acil durumlarda ihtiyaçlarını giderebilmek için eğitimler alır, dökümanlar okur, araştırmalar yapar. Bunları kaç otomobil kullanıcısı yapıyor ?

Hiç kaza yapmış sarhoş motosiklet sürücüsü gördünüz mü? Polise diklenen, maymunluk yapan ?

Onlarda insan, elbette hataları oluyordur ama hayatları daha büyük risk altında olduğundan çok daha dikkatliler. Velhasıl hayatları tehlike altında, kendi dostunuzun, evladınızın, kardeşinizin başına gelmesini istemediğiniz şeyleri başkalarına yapmayın, insanları trafikte sıkıştırmayın, kural ihlali yapmayın...

Bende otomobil kullanıyorum. 1994' den beri aktif şekilde trafikteyim. Benim de işlerim var, ben de sürekli bir yerlere yetişmeye çalışıyorum, acelem var. Ancak hiçbirşey başka insanların hayatlarını tehlikeye atma hakkını vermez bana... Size de...