İnternet yayınlarının düzenlenmesi başlığı ile Özel Hayatın Gizliliğinin Korunması kisvesi altında hazırlanan sansür yasası Cumhurbaşkanı Gül tarafından onaylandı... Şerh konulan maddeler var sözüm ona, onlar da sadece ISP' ler tarafından saklanacak olan verinin kapsamıyla ilgili.
Erişimin engellenmesi talep edilebilecek yayının içeriğinin incelenmesi üzerinde çok da durmayan bir yasa ile karşı karşıyayız. Bahsi geçen içerik ya da yayın, aslında haber niteliği taşır mı, yoksa sadece özel hayat gizliliği kavramıyla mı ele alınmalı gibi bir inceleme yapmadan, bununla ilgili net bir tanım koymadan çıkarılmaya çalışılmış bir yasa bu.
Bir taraftan bu kadar dezenformasyon ve asparagas dolu sosyal medya haberciliğinin(*) bir şekilde kontrol altına alınması çabası ile şık görünen bir gerekçe varken, bir yandan kavramlardan bazılarının net olmayışı kafa karıştırıcı.
Üstelik medyaya müdahale hakkında bu kadar ses kaydı ortada dolaşırken ve 17 - 25 Aralık soruşturmaları sürerken bu yasanın birden gündeme gelmiş olması da zaten oldukça manidar.
Bir dönem malum davalarla ilgili aleyhte delil sayılabilecek yalan yanlış bir sürü sözde delil medyaya servis edilirken, bu durum kimseyi rahatsız etmiyordu ama paralel devlet teorileriyle birlikte bir de bu paranoya türedi. Ne de olsa ibre bu sefer ters tarafa döndü...
Sansürümüz hayırlı olsun...
(*) Sosyal medya mecralarında gerçekmiş gibi gösterilmeye çalışılan, biraz araştırınca aslında tam tersi durumların olduğu yayınlara defalarca rastladım, sizler de rastlamışsınızdır. Bu durum bazen gerçekten kişilik haklarına saldırı olarak düşünülebilir. Hukuki tanımları için İstanbul Barosu tarafından yayınlanmış bu dökümanı inceleyebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Her fikir önemlidir...